Saymakla faydası bitmeyen, hem meyve hem de sebze olarak tüketilebilen avokadonun Osmanlı'nın 'günahkar' meyvesi olduğunu biliyormuydunuz?
Türkiye'de son yıllarda popüler olan hem meyve hem de sebze olarak tüketilebilen avokadonun bir çok faydası var. Ender besinlerden biri olan avokadonun kökeni Meksika.
Avokado ağacının Orta ve Güney Amerika'da Milattan Önce 5000’li yıllara kadar uzanan bir geçmişi var. İnka kenti Chan Chan’da yapılan arkeolojik kazılarda, Milattan Sonra S. 900’lü yıllardan kalma avokado şeklinde bir su kabı bulundu.
Anavatanı Meksika’nın Puebla eyaleti olan avokado, Güney Amerika’da oldukça yaygındır. 17, 18 ve 19. yüzyıllarda sırasıyla; Jamaika, İspanya, Endonezya, Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika, Avustralya ve İsrail’de yetiştirilmeye başlandı. Kaliforniya Avokado Birliği, ilk kez 1915 yılında “avokado” terimini kullandı ve bu tarihten sonra giderek dünyaya yayıldı. Avokado, birçok ülkede gıda, sağlık ve kozmetik alanında kullanılıyor.
Bilimsel adı “Persea Americana” olan ağaçta yetişen, çiçekli bitki ailesinden “Lauraceace” ailesinin bir üyesi olan avokado, armut şeklinde gövdeye ve timsah gibi yeşil ve inişli çıkışlı bir yüzeye sahip olduğu için ''Timsah Armudu'' olarak da adlandırılır. Hindistan'ın bazı bölgelerinde avokadoya ''Tereyağı Meyvesi'' deniyor.
Osmanlı'da ''Mekruh'' denilerek yakıldı
Osmanlı’ya avokado ilk kez yaklaşık 300 yıl önce 1700’lü yıllarda Molla Kamil Efendi tarafından getirildi.
Molla Kamil Efendi, kendisine ödül olarak verilen Yalova’daki arazisinde Paris’te gördüğü avokado meyvesini yetiştirmeyi başarmıştır. Uzun uğraşılar sonucu Yalova ikliminde avokado yetiştirmeyi başaran Kamil Efendi, bu meyve hakkında bir risalede şu ifadeleri yazmıştır:
''Avokad nam bu ağaca kim timsah armudu da derler, faidesi saymakla bitmez. Sayesi hoş, bakması ala, yemişi leziz ve şifadır. Meyvesi cennet taamı olup neyle yense yakışır, ağza ferahlık mideye küşayiş verir. Yağı sürülende cilde sedefi bir nur katar. Evrakı pişirilip içilse hasat-ül kilyenin (böbrek taşı) ilacudur…''
Roma ve Paris’te eğitim alan ve özellikle nebatiye, ziraat ilimleri ile ilgilenen Kamil Efendinin yetiştirdiği avokadolar İstanbul seçkinlerince oldukça rağbet görmüş. Kamil Efendi, 1720 yılında lalelerdeki hastalığı tespit ve tedavi etmesi üzerine büyük takdir kazandı ve devrin sultanı III. Ahmet tarafından takdir ve taltif edildi. Bunun üzerine “halaskaran-ı lalezar” (lale kurtasrıcısı) lakabını aldı.
Kamil Efendi’nin yetiştirdiği meyve, Damat İbrahim Paşa tarafından da beğenilir ve saray davetlerinde ikram edilmeye başlanır.
Ancak, avokadonun Osmanlı serüveni, 1730 Eylül ayında patlak veren Patrona Halil Ayaklanması ile sona ermiştir. İsyancılardan bazıları avokadonun ''Timsah ile ağacın ciması ile yetiştiği'' dedikodusunu ve ''mekruh'' olduğunu yaymışlardır. Bu olay, Osmanlı’da avokado üretimini sona erdirmiştir. Tüm avokado ağaçları yakılmıştır.
Avokadonun bu olaydan sonra tekrar topraklarımıza girişi yaklaşık 300 yıl sonra gerçekleşmiştir.
Avokadonun yeniden üretimi
Avokado fideleri Antalya, Alanda, Muğla, Dalaman, Hatay ve İskenderun başta olmak üzere Ege ve Akdeniz sahil şeridine dikildi.
1989 ila 2004 yılları arasında 42 farklı avokado çeşidinin denendiği Türkiye’de 5 avokado çeşidi Akdeniz iklimine uyum sağladı. Türkiye’de yetiştirilen avokado türleri şunlardır; Zutano, Ettinger, Fuerte, Hass ve Bacon. Ayrıca, “Pinketon” ve “Wurtz” avokado çeşitleri de denenmektedir.
Faydalı özellikleri nedeniyle ''süper gıda'' olarak da adlandırılan avokadonun 100 gram bir porsiyonun günlük değer oranları şöyle:
''K vitamini: %26, Folat: %20, C vitamini: %17, Potasyum: %14, B5 vitamini: %14, B6 vitamini: %13, B3 vitamini: %11, B2 vitamini: %10, E vitamini: %10.
Ayrıca, az miktarda magnezyum, manganez, bakır, demir, çinko, fosfor ve A, B1 (tiamin), B2 (riboflavin) ve B3 (niasin) vitaminleri içerir. Karotenoidler, persenonlar ve D-Mannoheptulose bileşikler de barındırır. Avokado, 160 kalori içeriyor. 2 gram protein ve 15 gram sağlıklı yağ içerir. Avokadoda bulunan 9 gram karbonhidratın 7 gramı liftir.
Avokado, kolesterol veya sodyum içermez ve doymuş yağ bakımından da düşüktür. Avokado potasyum bakımından çok yüksek değerdedir. Tipik olarak yüksek potasyumlu gıda olan muzdaki potasyum oranı %10 iken aynı miktardaki avokadoda bu oran yüzde 14’tür.''