CHP Diyarbakır Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde Diyarbakır’daki gazetecilerle bir araya geldi. Tanrıkulu, toplantıda gündemdeki güncel gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Diyarbakır halkının gündemi takip ettiğini, Kobanê ve Kamışlo’daki gelişmeleri izlediğini ifade eden Tanrıkulu, “Tam da bu zamanda korkudan mı ya da içten gelen baskılardan dolayı mı bilmediğimiz ve adı konmayan ama başlayan bir süreç var. Görüşmelerin nereye evrileceği belli değil. O nedenle de yurttaşlarımızın çoğu ne olacağına dair temkinli ve endişeli ama aynı zamanda umutlu bir bekleyiş içinde” dedi.
2012-2015 yıllarında “süreç”in bitmesiyle yaşananları anımsatan Tanrıkulu, “Bu süreçlerin başarısızlıkla sonuçlanmasının bedelini başta bölgede yaşayan insanlar olarak maliyeti çok ağır olmuştur. Her süreçten sonra maliyeti ağır olmuştur. Bugün başladığı belirtilen görüşmelerin evrileceği bir süreç varsa bunun çok doğru kurgulanması, şeffaf olması ve neyin ne zaman ne kadar yapılacağına dair azami bir mutabakatın sağlanması gerekiyor. Bu nedenle geçmişin de verdiği birikimle ve deneyimle bu uyarıları siyasi, kültürel ve herkesin dönüp baktığı Diyarbakır'dan tarihi bir sorumluluk olarak ifade etmek istiyorum” diye belirtti.
DEVLET NE ÖNGÜRÜYOR?
Sürece dair öncelikle bir bilgi ve fikir sahibi olmaları gerektiğini vurgulayan Tanrıkulu, "Devlet ne öngörüyor? AK Parti’nin pozisyonu nedir? Türkiye’nin demokrasi ve temel hakları bakımından hangi programı var? Bir siyasi partinin ajandasına uygun bir süreç mi yürütülecek yoksa gerçekten Türkiye’nin Kürt meselesi mi çözülecek? Şunu söyleyebilirim; yapıcı diyalogdan yana Türkiye’deki yurttaşlarımızın yararına bir süreçten yana tutum aldık ve almaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin sürece dair attığı adımlara da değinen Tanrıkulu, "Milliyetçi Hareket Partisi'nden böyle bir söylemin gelmesini değerli buluyorum, ama izlenecek yöntem önemlidir" diye konuştu.
Türkiye'nin Kürt sorununda çözülmesi gereken ana eksenlerinin olduğunu ifade eden Tanrıkulu, "En önemli ana eksen, silah, şiddet ve çatışma, diğer bir eksen ise kimlik, eşit yurttaşlık ve temsil sorunu. İkisini de birbirinden ayrı düşünemeyiz. Bir yerden başlayıp, diğer birini ihmal edemeyiz. Kürt meselesi bir siyasi partinin ajandasıyla çözülmesi mümkün değil. Çatışma süreçlerinde aktörlerin rolleri önemlidir. Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli ve Sayın Özel'in süreçte aktör olmaları önemli. Ama Ademi merkeziyetçiliğe kim ne söylüyor? Sınır ötesinde yaşayan Kürtlerle ilişkiler ne olacak? diye belirtti" diye belirti.
"TOLEDO YAPACAĞIZ DEMİŞLERDİ"
“Hemşerilerimin sorunlarının çözümü ile uğraşmak boynumun borcudur" diyen Tanrıkulu, "Elimden gelenin fazlasını yapma çabası içindeyim. Kentin enerji ve sulama projeleri doğru temellerde yürümüyor. Sur içindeki ve şutlardaki restorasyonlar ciddi şekilde aksamış. Yüzde 20 dahi tamamlanmamış. Kültür bakanlığının ödenekleri yok. Restorasyon çalışmaları yarıda kalmış. Esnaf şikayetçi, turizmin gelişmesi doğal olarak engelleniyor. Toledo yapacağız demişlerdi, bir duvar bile yapamadılar.”
DİYARBAKIR'IN OTOBAN SORUNU
Şanlıurfa’ya kadar gelen otobanın Diyarbakır bağlantısının ısrarla tamamlanmadığına dikkatleri çeken Tanrıkulu, "Yıllardır çözüme kavuşturulmayan otoban meselesi var. Şanlıurfa’ya kadar gelen otobanın Diyarbakır bağlantısının ısrarla tamamlanmadı. 8 yıllık kayyum döneminde hiç bir katkıları olmadı, sadece artistlik yaptılar. Raylı sistemi dahi beceremediler. Hesap soramıyoruz. Rantı paylaşıp kayboldular. Toplumsal muhalefeti daha fazla yükseltmemiz lazım. Hep birlikte kentimize sahip çıkmak zorundayız” dedi.
HANGİ ÇAĞDA YAŞIYORUZ?
Diyarbakır Stadyum'unun zemin sorununa da değinen Tanrıkulu, "Bir takıma ve taraftarına ya silah sıkmışsınız, ya tutuklayıp hapse atmışsınız ya da futbol sahasını bu hale getirmişsiniz. Ama en maliyetsiz iş bir takımı böyle işlevsiz hale getirmek. Bu teknolojiyle neredeyse uzayda futbol sahası kurabilirsiniz, çim tohumu orada uzar. Diyarbakır gibi verimli bir iklimin olduğu yerde bize sunulan gerekçe çim tohumu tutmaz. Hangi çağda yaşıyoruz? Ve bu çim sorunu sadece Diyarbakır'da oluyor. Yanlış bir planlama yapılmış. Her hafta maç sonrası bana yüzlerce mesaj geliyor. Kimi oraya koyarsanız yürüyemez. 90 dakika içerisinde insanlar nasıl koşsunlar. Amedspor'a ikinci yarıda başarılar diliyoruz" diye belirtti.