Bilim insanları, cilt iletkenliği adı verilen bir ölçümün, duygusal durumumuzu oldukça doğru bir şekilde yansıttığını keşfetti.
Bilim insanları, bu çalışmada katılımcılara farklı türde videolar izletti ve cilt iletkenliklerini ölçtü. Sonuçlar, cilt iletkenliğinin farklı duygular için farklı paternler gösterdiğini ortaya koydu. Örneğin, korku tepkilerinin daha uzun sürdüğü, mizahın ise daha hızlı tepkiler verdirdiği gözlemlendi.
Stres, heyecan gibi duygusal durumların, vücutta terlemeyle sonuçlandığını anlatan bilim adamları, ''Bu sırada cildin elektriksel iletkenliği değişir. Bu değişimi ölçerek insanların ne hissettiği belirlenebiliyor. Örneğin, bir korku filmi izlerken veya sevilen birine sarılırken cilt iletkenliğimiz farklı şekillerde değişiyor'' dedi.
''Duygularımızın bu şekilde ölçülmesi ve kullanılması, gizlilik endişelerini beraberinde getirebilir'' diyen bilim insanları, sonuç olarak, terleme gibi basit bir fizyolojik tepkinin, gelecekte robotların ve yapay zekânın insanları daha iyi anlamasına yardımcı olacağını söyledi.