Science Immunology Dergisinde yayımlanan araştırma, bağışıklığın yalnızca kan şekeri veya besin seviyelerindeki değişikliklerle değil, beynin algısıyla da şekillenebileceğini gösteriyor. Bu bulguların, bağışıklık sistemi ve beyin arasındaki ilişkinin sanılandan çok daha güçlü olduğunu ortaya koyduğu belirtildi.

BEYİN, KARACİĞER VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ARASINDAKİ BAĞLANTI

Araştırmacılar, beynin, karaciğerle sempatik sinir sistemi üzerinden doğrudan iletişim kurduğunu belirterek, şöyle dedi:

''Açlık nöronlarının aktive edilmesi, sempatik sinir sistemi aktivitesinin azalmasına ve karaciğerin besin algılamasının düşmesine neden oldu. Böylece, kandaki monositleri çeken CCL2 adlı kimyasalın seviyesi azaldı ve bağışıklık hücreleri dolaşımdan çekildi.

Buna ek olarak, açlık sinyallerinin kortikosteron (insanlarda kortizole benzer bir stres hormonu) salınımını artırdığı, ancak bu hormonun tek başına bağışıklık hücresi seviyelerini değiştirecek kadar etkili olmadığı anlaşıldı. Yine de kortikosterondaki küçük artışın, beyinden gelen sinyallerle birlikte bağışıklık yanıtının gerçekleşmesinde önemli bir rol oynadığı belirlendi.

Pekmez tenceresine düşen 4 yaşındaki çocuk yaralandı Pekmez tenceresine düşen 4 yaşındaki çocuk yaralandı

Beynin bu mekanizmayı olası bir gıda kıtlığına karşı enerji kullanımını optimize etmek ve bağışıklık yanıtlarını önceden ayarlamak amacıyla geliştirmiş olabilir. Beyin, çevresel ipuçlarına dayanarak enerji tasarrufuna ve bağışıklık sisteminin yeniden düzenlenmesine erkenden başlayabilir.''
 

Kaynak: Sience Alert