Yunanistan'da bir grup genç oluşturdukları Enaleia isimli sivil toplum örgütü aracılığıyla balıkçı ağlarına takılan plastikleri belli bir ücret karşılığında toplayıp geri dönüştürerek 6 yılda 700 bin kilogram plastiğin Akdeniz'i kirletmesinin önüne geçti.
Yunanca "balıkçılarla birlikte" anlamına gelen Enaleia isimli sivil toplum örgütü, Akdeniz'deki plastik kirliliğini azaltmak amacıyla 6 yıl önce faaliyete başladı.
Çalışmalarını tüm Akdeniz'e yaymak için adımlar atan kuruluş Yunanistan, İtalya ve İspanya'daki 42 bölgede, 1500 balıkçıyı plastik kirliliğine karşı mücadele etme konusunda ikna etti.
Akdeniz'de çeşitli büyüklülerde 350 gemiyle de denizden çıkarılan çöplerin kıyıya getirilmesi konusunda anlaşmaya varan Enaleia ekibi, şu ana kadar topladığı plastiklerin yüzde 70'ini ileri ve geri dönüşümle döngüsel ekonomiye kazandırdı.
Enaleia'nın Kurucu Ortağı ve Direktörü, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) Akdeniz Eylem Planı Elçisi Lefteris Arapakis, hareketin kuruluş hikayesini ve çalışmalarıyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Ailesinin de nesillerdir balıkçılık yaptığını anlatan Arapakis, Enaleia fikrinin ortada olmadığı zamanlarda bile hem aile üyelerinin hem de çevresindeki balıkçıların denizdeki plastik yoğunluğundan yakındığını aktardı.
Üniversiteden mezun olduktan sonra arkadaşları ile birlikte balıkçılık yapmaya karar verdiklerini, denize açıldıkları ilk seferde de bahsedilen kirliğin boyutunu gözleriyle gördüğünü belirten Arapakis, "Balıkçılar ağlarına takılan plastikleri tekrar denize atıyordu. Bana 'Bu bizim problemimiz değil.' diyorlardı. Sonraki süreçte denizlerdeki plastik kirliğinin giderek artacağı yönünde okumalarım oldu. Bunlar benim dönüm noktalarım. Eğer plastikler konusunda bir şey yapmazsak balıkçılık da tehlikeye girecekti." diye konuştu.
- "Balıkçıların motivasyonu deniz sevgisi ve onu koruma istekleri"
Bu farkındalıkla birlikte önce ailesi ve çevresindeki balıkçılardan başlayarak, ağlarına takılan plastikleri biriktirip kendilerine getirmeleri yönünde görüşmeler yaptığını ifade eden Arapakis, şunları söyledi:
"Balıkçıları ikna etmek zor oldu. İlk zamanlar 'Ne yani, çöp toplayıcısı olmamızı mı istiyorsunuz?' diye tepki gösteriyorlardı ama denizi sevdikleri ve korumak istedikleri için zamanla fikre ısındılar. Onlara belli ölçüde, kilo bazında bir ödeme yapıyoruz ama bu çok küçük bir miktar. Balıkçıların asıl motivasyonu maddi değil, deniz sevgisi ve onu koruma istekleri."
Toplanan plastikler için limanlara konteynerler yerleştirdiklerini ve bölge koordinasyon sorumluları atadıklarını belirten Arapakis, geri dönüşüm firmalarıyla da anlaşarak süreci profesyonel seviyeye çektiklerine değindi.
Bu durumun, özelikle balıkçılarda bir güven oluşturduğunun altını çizen Arapakis, şunları aktardı:
"Bu bağı kırmanız halinde balıkçıların size tekrar güvenmesi çok zor. Bu noktada projenin devamlılığı için finansal kaynak bulmak da çok önemli hale geliyor çünkü bir devamlılık gerekiyor. O sebeple fon bulamadığımız zamanlarda cebimdeki her parayı bu proje için kullandım. Bu güveni kaybetmememiz için bu gerekliydi."
Arapakis, sistemlerini oturttuktan sonra ölçeklerini büyüterek İtalya'ya yöneldiklerini, her gün ortalama 2 kamyon plastik topladıklarını ve yakın zaman önce İspanya ve Mısır'la da anlaşmaya vardıklarını bildirdi.
- Akdeniz'i en çok balıkçı ağları kirletiyor
Operasyonları esnasında Akdeniz'den en çok çıkan atığın, beklediklerinin aksine pet şişe ya da poşet değil balıkçı ağı olduğu gözlemini paylaşan Arapakis, "Bu ağlar çok iyi kalitede plastikten üretilmişler ve mikro plastiğe dönüşene kadar yaklaşık 600 yıl dayanabilme kapasitesine sahipler. Balıklar, kaplumbağalar ya da fok balıkları bu ağlara sıkışıyor ve ölüyorlar." ifadelerini kullandı.
Toplanan plastiklerin ortalama yüzde 58'inin geri ya da ileri dönüştürüldüğü bilgisini veren Arapakis, şunları dile getirdi:
"Madrid'de çalıştığımız bir tekstil firmasıyla topladığımız plastikleri ceket ve tişört olarak ileri dönüştürüyoruz. Balıkçı ağları özelikle mobilya yapımında yeniden kullanılabiliyor. Karma plastikler ise Atina'da bulunan bir merkeze gönderilip eritilerek yeniden kullanılabilecek ürünlere dönüştürülüyor."
Arapakis 2020'de Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından yılın genç liderlerinden biri seçildiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Ödül için başvururken hiç umudumuz yoktu. Bu, binlerce kişinin başvurduğu bir ödül ve başvuru yaptığımızı bile unutmuştuk. O yüzden beklenmedik bir gelişme oldu. Bizim için çok büyük bir onur, bize doğru yolda olduğumuzu gösterdi. Bunun yanı sıra sorumluluğumuz da arttı. Artık işlerimizin çapını büyütmemiz gerektiğini ve daha ciddi bir şekilde bu işe odaklanmamız gerektiğini anladık. Bu destekle birlikte Akdeniz'in dışına bile çıktık. Kenya'da bazı çalışmalar yürütmeye başladık."
Arapakis sözlerini, "Enaleia'da genç ve çok güçlü finansal desteğe sahip olamayan bir ekiptik. Eğer biz böyle genç bir ekip olarak binlerce balıkçıyı denizden plastik toplamaları ve denizi kirletmemeleri için ikna edebildiysek bence herkes harekete geçip çözümler oluşturabilir. Önemli olan başlamak, küçük ve yerel adımlarla harekete geçmek." diyerek tamamladı.
- Amaç yeni ülkeleri de sisteme dahil etmek
Kuruluşun İş Ortaklığı Yöneticisi Dimitris Alexopoulos, Enaleia'nın kar amacı gütmeyen, sadece sponsorları ve bağışçıların desteği ile plastikle mücadelesine devam eden bir girişim olduğunu anlattı.
Yunanistan'ın bütün limanlarında aktif şekilde çalıştıklarını ve faaliyetlerine yeni ülkelerde de devam etmeyi umduklarını dile getiren Alexopoulos, "Hedefimiz 10 yıl sonrasında Enaleia'ya ihtiyaç duyulmayacak kadar denizlerin temiz olmasını başarmak. Bunu yapabilmek için oluşturduğumuz modeli yeni ülkelere uygulamalı, balıkçıları, vatandaşları, geleceğimiz olan çocuklarımızı eğitmeliyiz." sözlerini sarf etti.