Gündeydoğu son yıllarda unutulmaya yüz tutmuş bağ bozumu ve yerel ürünlerin hareketliliğini yaşıyor.
Üzüm yetiştiriciliği Güneydoğu'da çok eskilere dayanır. Bölgenin genelinde yıllar önce eylül ayının sonlarına doğru yapılan bağ bozumları güvenlik kaygısıyla uzunca yıllar terk edildi. Bağ bozumlarının yapılmaması üretimi azaltırken, bölgeye özgü bazı üzüm çeşitliliğini de yok etti.
Son yıllarda güvenlik ortamının sağlanması ile köyler şehirlerde yaşayanlar için cazip hale gelmeye başladı. Doğal ürün elde etmek ve doğal ürünle beslenmek, bunun yanında bir gelir de elde etmek çabasıyla köylere dönüş, bu yöndeki hareketliliği de beraberinde getirdi.
Yörede, yeniden yetiştirilmeye başlanan çeşitli ürünler, gerek festival ve gerekse diğer etkinlikler kapsamında tanıtılmaya çalışılıyor. Yapılan bu tanıtımlar hareketliliği de sağlıyor. Bölgede bu bağbozumları ve ürünlerin yer aldığı festivallerin düzenlenmesi oldukça mutluluk verici.
Yetersiz de olsa bölgede yaşanan hareketlilik; ''bağa gel bostana gel'' türküsünü söyletir gibi. Bölgede son yıllarda bu yönde yaşananlar, diğer yerel ürünlerin daha da artacağı sinyalini veriyor.
Bölgedeki bu bağbozumlarından biri de Silvan Kultür ve Sanat Derneği tarafından düzenelenen bağbozumu etkinliği. Ancak, Silvan gibi diğer illerde de ürünlerini etkinliklerle tanıtmaya çalışanların yaşadığı en önemli sıkıntısı destek bulamamak.
Dernek Baskani Mehmet Aktarlı, amaçlarının eski gelenekleri modern yöntemlerle buluşturmak olduğunu ve bu nedenle bagbozumu festivali düzenlediklerini söyledi.
Silvan'na bağlı 90 köyde kooperatifleşmek istediklerini belirten Aktarlı, yöreye özgü ürünlerden katma değer elde etmek ve buradaki ürünleri Türkiye'de pazarlamak istediklerini söyledi.
Bu arada, bölgede bağbozumu ile elde edilen pestil, sucuk, pekmez ve üzüm suyundan elde edilen diğer ürünler tezgahlarda alıcısını beklemeye başladığını da belirtelim.
ÜZÜMÜN TARİHÇESİ
Üzümün anavatanı konusunda birbirinden farklı görüşler bulunuyor. Araştırmacılar, üzümün ilk olarak 11.000 yıl önce Kafkasya'da ve Asya'nın batı bölgesinde yetiştirildiğini ortaya çıkardı.
Genom dizilimi kullanarak üzüm evcilleştirme tarihi çözülüyor. Bilim insanlarından oluşan bir ekip, üzümlerin şarap yapımında kullanılmasına yol açan iki evcilleştirme olayı olduğunu belirledi.
Sofralık üzümler yılda iki kere hasat edilirken, şaraplık üzümlerin kışı uykuda geçirmesi gerekir. Türkiye'deki başlıca bağ alanları; Ege'de Denizli, Manisa ve İzmir, Trakya'da Tekirdağ, Edirne ve Çanakkale, Orta Anadolu'da Nevşehir, Güneydoğu'da Diyarbakır, Doğu Anadolu'da Elazığ'dır.
Yabani olan bitkinin; meyvelerinin taze veya kuru olarak tüketilmesi, şarap yapımında kullanılması nedeniyle kültürel olarak yetiştirildiği düşünülmektedir.
ÜZÜM ETİMOLOJİSİ
Üzüm eski Türkçe'de üz kelimesinmden türemiştir. Bu sözcük Eski Türkçe üz- ''koparmak'' fiilinden Eski Türkçe ım ekiyle türetilmiştir.
Haber / Meral Özdemir