2009 yılında Münevver Karabulut’u vahşice öldüren Cem Garipoğlu’nun cezaevinde intihar ettiği iddiası yıllardır tartışma konusu oluyor. Cinayetin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, Garipoğlu’nun yurt dışına kaçırıldığına dair komplo teorileri sosyal medyada yayılmaya devam ediyor. Bu iddialara son noktayı koyabilecek bir gelişme yaşandı.

MEZAR AÇILSIN, GERÇEK ORTAYA ÇIKSIN

Mehmet Nida Garipoğlu, avukatı aracılığıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi. Dilekçede, oğlunun işlediği cinayetin toplumun belirli bir kesiminde karşılık bulduğu ve magazin programlarında bile konuşulduğu belirtildi. Garipoğlu, oğlunun ölmediğine, cezaevinden kaçırıldığına toplumun inandırıldığını ve bu yüzden ailenin linç edildiğini ifade etti.

Garipoğlu, oğlunu kaybetmiş bir baba olarak acısının küllenmesine izin verilmediğini, gerçek dışı ithamlarla ailenin de toplumu yanlış yönlendirilerek cezalandırıldığını vurguladı. Garipoğlu, geçmişte yapılan otopsi raporu ile de sabit olan, fakat toplumun belirli bir kesiminde karşılık bulan ve tüm bu tarafları töhmet altında bırakan, ilgili kuruluşlara olan güveni zedeleyen gerçek dışı iddianın araştırılması için, oğlunun mezarının açılmasına muvafakat ettiğini ve hatta talep ettiğini söyledi.

FETH-İ KABİR VE DNA TESTİ YAPILACAK MI?

Dilekçede, söz konusu iddianın gerçek ise ortada bir suç olacağı ve suçun işlendiği yerin de Silivri Cezaevi olması dolayısıyla söz konusu ‘Feth-i Kabir’ kararı alınması ve DNA eşleştirmesi yapılarak gerçeğin ortaya çıkarılması talep edildi.

Mehmet Nida Garipoğlu’nun bu talebi, Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut’un daha önce yaptığı mezar açılsın talebinin reddedilmesinin ardından geldi. Süreyya Karabulut, kızının katili Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasını istemiş ancak yargıdan bu talebe ret cevabı gelmişti.

Önce Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı ardından Sulh Ceza Hakimliği, ardından ise Adalet Bakanlığı’na yapılan kanun yararına bozma başvuruları reddedilmişti. Bu kararlarla birlikte, yaklaşık 10 yıldır Garipoğlu’nun cezaevinde intihar etmeyip yurt dışına firar ettiğine ilişkin şüphelere son verecek olan ‘Feth-i Kabir’ işlemi gerçekleşmedi.

Şimdi ise Cem Garipoğlu’nun babasının talebiyle birlikte, mezarın açılması ve DNA testi yapılması ihtimali yeniden gündeme geldi. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu talebe nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor.

MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ

Münevver Karabulut cinayeti, Türkiye’nin en kan donduran cinayetlerinden biri olarak tarihe geçti. Genç kız, 2009 yılında 17 yaşındayken, Cem Garipoğlu tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. Cinayetin ardından Garipoğlu, 197 gün boyunca firari olarak yaşadı. Sonunda teslim olan Garipoğlu, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Garipoğlu, cezasını çektiği cezaevinde 10 Ekim 2014’te intihar ettiği iddia edildi.

Garipoğlu’nun intihar ettiği haberi, Münevver Karabulut’un ailesi ve kamuoyu tarafından şüpheyle karşılandı.

Garipoğlu’nun yurt dışına kaçırıldığına dair iddialar ortaya atıldı. Bu iddiaların doğruluğunu kanıtlayacak ya da çürütecek olan tek şey ise Garipoğlu’nun mezarının açılması ve DNA testi yapılması. ,

Bu talep, hem Münevver Karabulut’un babası hem de Cem Garipoğlu’nun babası tarafından dile getirildi. Ancak yargı, bu talebi reddetti.

Şimdi ise, Cem Garipoğlu’nun babasının yeniden dilekçe vermesiyle birlikte, mezarın açılması ve DNA testi yapılması konusu tekrar gündemde. Bu konuda son sözü ise Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı söyleyecek.

Editör: ÖZGÜR AYAYDIN