Eren, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması için soru önergesi verdi.

Önergenin gerekçesinde şunları belirten Eren,   Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç'ın bir süre önce basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Dicle Nehri’ne karışan evsel, sanayi ve tarımsal atıklar nedeniyle birçok canlı türünün tehlike altında olduğunu, gelecek yıllarda ciddi kuraklık yaşanacağının öngörüldüğü ve bir an önce önlem alınması gerektiğini ifade ettiğini belirtti.
Eren, Elazığ’ın Sivrice ilçesinden doğup, UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesi’ndeki Hevsel Bahçeleri’nin ortasından geçerek Basra Körfezi’ne dökülen Dicle Nehri'nin birçok canlı türüne ev sahipliği yaptığı gibi, kentin tarım alanlarının sulamasında, baraj, dere, çay ve göletlerin oluşmasında da önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.

 Dicle Nehri’nden en son ne zaman su numunesi alındı

Prof. Kılıç'ın geçen yıllarda kuruyan sulak alanlarda yaşayamayan birçok memeli, omurgasız ve eklem bacaklı hayvan türlerinin Dicle Nehri’ne sığındığını, Dicle Nehri’nin bahsedilen canlı türleri için son şans olduğunu sözlerini anımsatan Eren, şunları kaydeti:

"Prof. Dr. Kılıç, (Bilindiği gibi küresel ısınmadan dolayı Devegeçidi Barajı, küçük derelerimiz, çaylarımız, göletlerimiz yeterince su ve yağış olmaması dolayısıyla kurudu. Buralarda kurumayla birlikte özellikle su kuşları Dicle Nehri’ne yoğunlaştı. Biz yıl boyunca 200 civarında kuş türünü Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleri'nde görme şansına sahibiz. Fakat burada bir başka problem karşımıza çıkıyor. O da Dicle Nehri suyunun kirliliğidir. Diğer sulak alanlarda yaşayamayan hayvan türlerimiz nehre sığınıyor ve nehirde de bizim evsel atıklarımız, sanayi atıklarımız ve tarımsal atıklarımız o türleri etkiliyor. Bu canlı türlerinin içerisinde memeli hayvan türlerini, çeşitli omurgasız türleri, eklem bacaklı türlerimiz mevcuttur. Bu canlı türlerimiz için Dicle Nehri son şanstır) dedi.

Dicle Nehri’nde 40 balık türünün yaşadığı ama şu an kirlilikten bir kısmının yok olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kılıç, kentin doğu tarafında kurulan yeni yerleşim yerlerine ait atık suların olduğu gibi nehre boşaldığını, atık su arıtma tesislerinin yapılması gerektiğini, suyun kalitesinin arttırılması gerektiğini belirtmektedir. Küresel ısınma ve iklim krizi nedeniyle hava sıcaklıklarının sürekli arttığı bir dönemde Dicle Nehri gibi Diyarbakır ve bölgenin en önemli su kaynağının korunması hayati öneme sahiptir.

Bu bağlamda;
1-Evsel, sanayi ve tarımsal atıklar nedeniyle Dicle Nehri’nin oldukça kirlendiği ve birçok canlı türünün yaşamının tehlikede olduğu doğru mudur? 
2-Bakanlık olarak Dicle Nehri’nin korunması için hangi çalışmaları yapıyorsunuz? 
3-Dicle Nehri’nden en son ne zaman su numunesi alınmış ve suyun kalitesi test edilmiştir?
4-Dicle Nehri’ne karışan evsel, sanayi ve tarımsal atıkların önlenmesi adına neler yapıyorsunuz? 
5-Diyarbakır ve çevresinde kaç su arıtma tesisi bulunmaktadır? Bu tesislerin sayısı Diyarbakır nüfusu, tarımsal alanı ve sanayisi göz önüne alındığında yeterli midir?
6-Dicle Nehri’nde kaç balık türü yaşamaktadır?
7-Dicle Nehri sayesinde kaç memeli canlı türü hayatta kalmaktadır? 
8-Küresel ısınma nedeniyle kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Dicle Nehri’nin kurumaması için hangi önlemler alınmaktadır? "

Editör: MERAL ÖZDEMİR