Milyonlarca yıl önce astreoit çarpması sonuzu yok olan dinazorların yaşam sürelerinin belirlenmesine çalışılıyor.
Günümüzden 66 milyon yıl önce bir asteroidin bugünkü Meksika kıyılarına çarpmasının, dinozorlar dahil olmak üzere canlılar dünyasının dörtte üçünün yok olmasına neden olduğu biliniyor.
Devasa boyutları ve esrarengiz yaşamlarıyla bilim dünyasını her zaman büyüleyen dinazorlar, şimdi, fosillerindeki gizemli "büyüme halkaları" sayesinde, tipik yaşam sürelerine dair önemli ipuçları keşfediliyor.
ÖMÜRLERİ KISAYMIŞ
Yakın zamanda yapılan araştırmalarda, Chicago Field Müzesi'ndeki ünlü T. rex örneği Sue'un sadece 28 yaşında olduğu ortaya çıktı. Aynı zamanda, otçul dinozorların sadece bir veya iki düzine yıl yaşadığı belirlendi. Bu yaş tespitleri, dinozorların ömrünün kısa olmasına rağmen devasa boyutlara ulaşabilen birçok tür olduğunu gösteriyor.
Livesience.com'da yer alan habere göre, dinozorların yaşlarını belirlemede kullanılan teknik, kemiklerdeki büyüme halkalarını analiz ediyor.
BÜYÜMELERİ MEVSİME GÖRE OLMUŞ
Bu halkalar, dinozorların yaşamları boyunca geçirdikleri büyüme hızındaki değişimleri gösteriyor. İlkbahar ve yaz aylarında hızlanan büyüme, kışın yavaşlıyor, bu da kemiklerde paralel çizgiler şeklinde görülüyor.
Ancak bu teknikte bazı zorluklar var. Kemik tipi ve medüller boşluktaki genişleme, doğru yaş tespitini engelleyebilir. Araştırmacılar, bu zorlukları aşmak için farklı türlerin kemiklerini karşılaştırarak ve medüller boşluğu genişlemesini dikkate alarak yaş tahminlerini geliştirebileceklerini belirtiyor.
Dinozorların neden kısa ömürlü olduğu konusunda ise henüz tam bir cevabın olmadığı belirtilen hab erde, metabolizma hızı, enerji dönüşümü ve üreme süreçleri gibi faktörlerin rol oynayabileceğinin düşünüldüğü bnelirtildi.
Bulguların, dinozorların yaşam süreleriyle ilgili daha fazla sırrın çözülmesine katkıda bulunduğununu belirten araştırmacılar, fosillerdeki bu büyüme halkalarının, dinozorların yaşam tarzları, evrimleri ve ekolojik rolleri hakkında daha fazla bilgi sunabileceğine inandıklarını ve dinozorların gizemli dünyasının, kemiklerindeki halkalar aracılığıyla daha da aydınlandığını kaydetti.
