Diyarbakır'da hayat son 300 yılda veba ve kolera salgınları nedeniyle 13 kez durma noktasına geldi.
Diyarbakır, yüzyıllar boyunca veba ve kolera gibi ölümcül salgınların pençesinde kıvrandı. Tarihi kayıtlara göre, şehir toplamda 13 kez bulaşıcı hastalıkların şiddetli etkisiyle karşı karşıya kaldı. Özellikle 17. yüzyılda 8 kez veba salgını yaşayan kentte, 5 kez de kolera salgını yaşandı.
VEBADAN SONRA KOLERA BAŞLADI
Diyarbakır'da 1712’de ve 1716’da ve yüzyılın sonunda üç, 1762, 1799, 1816, 1827ve 1800 yıllarında ''kara Ölüm'' olarak da adlandırılan veba salgınlarının bitiminden hemen sonra da
1843, 1848, 1851, 1866 ve 1879 yıllarında da kolera salgınlarıyla karşılaştı. Salgınlar, yüzbinlerce insanın ölümüne ve göçlere neden oldu.
THE TIMES DA HABER YAPTI
Özellikle 1894-1895 yıllarındaki kolera salgını, şehirde büyük bir yıkıma neden olmuş ve İngiliz The Times Gazetesi de salgını haberleştirdi.
SALGINLAR ENFLASYONU DA ARTIRMIŞ
Salgınların sadece can kayıplarına neden olmadığı, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve siyasi hayatı da adeta felç ettiği belirtilirken, kaynaklarda şu ifadelere yer veriliyor:
''Pahalılık, enflasyon, açlık, göçler ve toplumsal karışıklıklar, salgınların yarattığı yıkıcı sonuçlardandı. Salgınlar, ordunun hareketlerini kısıtlayarak savaşların kaybedilmesine ve siyasi başarısızlıklara yol açmıştır.''
DİYARBAKIR'IN KONUMU SALGINI ARTTIRDI
Diyarbakır'ın bu kadar sıklıkla salgınlarla mücadele etmek zorunda kalmasının nedenleri arasında, tarihi İpekyolu üzerinde olması, göçler ve ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmasının önemli faktörler arasında yer aldığı kaydedildi.
KAYNAK: Prof. Dr. Oktay Bozan
