Doğada pek nadir görülen kırmıızı kar Diyarbakır'a yaklaşık bin yıl önce yağdı.

Diyarbakır'da, Mervânî Hükümdarı Nasruddevle döneminde yaşanan ilginç bir olay, tarihin tozlu sayfalarından günümüze ulaşıyor. 

Çeşitli kaynaklarda yer alan bilgilere göre,  1058-1059 yıllarında, Diyarbakır’da kırmızı  kar yağdı. Bu sıra dışı doğa olayı, yalnızca insanları değil, bölgedeki hayvanları da derinden etkiledi.

DOĞAL YAŞAMI TEHDİT ETMİŞ

Kirmizi Kar Haberi̇çi̇

Bu soğuk kış günlerinde yağan ''kırmızı kar''ın, evcil ve yabani birçok hayvanın yaşamını tehdit ettiği belirtiliyor. 

Aç kalan hayvanların, şehir ve kasabalara inmek zorunda kaldığı ve bazı insanların bu hayvanları avladığı, bazılarının da hayvanları koruyup besledikten sonra doğaya bıraktıkları kaydediliyor.

KIRMIZI KAR VE HAYVAN SEVGİSİ

Kırmızı Kar

Yaşanan dramatik durumun, duyarlı bir hükümdar olan Mervani Hükümdarı Nasruddevle’nin de dikkatini çektiği ifade ediliyor.

''Hükümdar, bu zorlu kış şartlarında hayvanları korumak için tahıl ambarlarını açtırarak, dağlara ve tarlalara kuşlar için buğday, arpa ve darı, diğer hayvanlar için ise bolca ot ve saman bıraktırdı. Bu merhametli davranışı sayesinde, sayısız hayvan bu felaketten kurtuldu'' denilirken, Nasruddevle'nin, bu uygulamayı ölene dek sürdürdüğü anlatılıyor.

Nasruddevle’nin bu duyarlılığının, ünlü bilim insanı İbn Bahtîşu’yu da derinden etkilediği kaydedilerek, bu olaylardan ilham alan İbn Bahtîşu'nun, ''Tabâiu’l-Hayavân ve Havâssihâ ve Menâfiu A‘dâihâ'' adlı eserini kaleme aldığı ifade ediliyor.

Kırmızı karın yağdığı ve hayvanların zor durumda kaldığı bu olay, yalnızca o dönemin şartlarını değil, aynı zamanda Nasruddevle’nin merhametini ve hayvan sevgisini de gözler önüne seriyor. 

KIRMIZI KAR 3 YIL ÖNCE ALPLER'E DE YAĞMIŞTI

Kirmizi Kar Haberi̇çi̇ne

Pek nadir olarak görülen ve Diyarbakır'a yaklaşık bin yıl önce yağan kırmızı kar, 2021 yılının Haziran ayında Alpler'e yağmıştı.

Bilim insanları, mikroalglerin çoğalmasının karın renk değiştirmesine neden olduğunu açıklamışlardı.

KAYNAK: Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi / Öğretim Görevlisi Dr. Yusuf Baluken