Sağlıklı yaşam hakkını savunan toplumsal misyon ve çağın gereklerini takip eden gelecek vizyonla topluma şifa dağıtan bir mesleğin mensupları olmanın sorumluluğunu taşıdıklarını akratan Yaşar, ''Gazze’de insanlık tarihinin en ağır, en karanlık ve en acımasız katliamlarından biri yaşanıyor. Bizler insan hayatını korumayı kendisine ilke edinmiş bir mesleğin temsilcileri olarak masum sivilleri hedef alan, binlerce Filistinlinin yaşamını kaybetmesine, yaralanmasına yol açan bu saldırıları en ağır şekilde lanetliyoruz.'' dedi.

14 Mayıs.

Eczacıların üstlendiği kritik roller, önce pandemide ardından büyük deprem felaketinde hem ulusal hem de uluslararası platformlarda çok daha net biçimde görüldüğünü vurgulayan Yaşar, şöyle konuştu:

''Eczacılar sağlık sisteminin en hayati can damarlarından birisidir.  Hastalarımızın cebinden çıkacak ilaç fiyat farklarının daha da artmasıki 2024 yılında katılım payı haricinde vatandaşlarımızın cebinden çıkacak ilaç fiyat farkının 20 milyar TL’yi bulacağını öngörüyoruz. Bu nedenle hastalarımızın tedavileri için ihtiyaç duydukları ilaçlara erişimi sağlanmalıdır. Ödemek durumunda kaldıkları ek tedavi maliyetlerinin azaltılmalıdır. Zamanında ve doğru müdahalelerle hastalıkların tedavisi ve engellemesi adına Ulusal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinde sağlığa ayrılan payın artırılması, sağlık bütçesi içerisinde ilaca uygun oranlarda pay ayrılması zaruridir. 

Bir süredir gündemde olan kamudaki tasarruf tedbirlerine ilişkin çalışmaları mali disiplinin sağlanması, yüksek enflasyonun dizginlenmesi açısından gerekli buluyoruz. Ancak biraz önce ifade ettiğim gibi sosyal güvenlik açıklarını kapatmak, enflasyon hedeflerini tutturmak adına toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hiçbir tasarruf tedbiri alınmamalıdır. Halk sağlığını koruma gayretindeki bir meslek grubunun temsilcileri olarak bu uyarıyı yapmayı görev biliyoruz ve diyoruz ki; sağlıktan tasarruf olmaz.''