Diyarbakır’da, DTSO, İş Konseyi, DTSO Kadın Meclisi ve DOGÜNKAD, İsrail’i protesto amaçlı yapılan kafe baskınlarına sert dille tepki gösterdi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasından yapılan yazılı açıklamada, 22 Haziran Cumartesi günü bazı özel işletmelere yönelik İsrail’i protesto gösterisi adı altında bazı gruplar tarafından saldırı yapıldığı belirtildi.
Diyarbakır’da, son zamanlarda gittikçe artan bu saldırıların büyük bir endişe ile takip edildiği belirtilen açıklamada, “Dün akşam saatlerinde iki farklı özel işletmeye yapılan bu eş zamanlı saldırılarda orada bulunan vatandaşlarımız büyük bir korku ve endişe ile kaçmak zorunda kalmışlardır” denildi. Açıklamada devam ile şöyle denildi:
“DTSO Meclisi olarak vatandaşlarımızın ifade özgürlüğü, barışçıl toplantı ve gösteri hakkını her zaman savunduk, bazı grupların bilinçli bir şekilde bu hakkını iş yerlerine girerek, burada bulunan vatandaşlarımız üzerinde korku ve endişeye neden olacak şekilde kullanmasını kabul etmiyoruz. İlimizde turizm sezonun yaşandığı bir dönemde basında vatandaşlarımızın endişe ve korkuyla kaçışması ilimize büyük bir zarar vermektedir. Bu özel işletmeleri işleten kişiler, çalışanlar ve buralarda oturan kişilerin de bizim insanlarımız olduğunu hatırlatmak isteriz. DTSO olarak kentimize zarar veren özel işletmelere yapılan bu saldırıları kınıyoruz, ilgili mercileri bu saldırıların yaşanmaması için gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz.”
DİYARBAKIR İŞ KONSEYİ DE KINADI
Diyarbakır İş Konseyi de yazılı açıklama ile kafe saldırılarını kınadı. Konseyden yapılan yazılı açıklamada, kentin barış ve huzur ortamını zedelemeye çalışanlara tahammül edilemeyeceği belirtilerek, şöyle denildi:
“Din veya inanç kavramı coğrafyamız insanı için derin bir anlam ve değer taşırken, bu inançları baltalamaya, İslam dininde yeri olmayan eylemlerde bulunmaya insanların inançlarını karartmaya kimsenin/kimselerin hakkı yoktur. Din adına veya İsrail protesto adı altında siyasi sâiklere aracılık eden bu tip eylemlerin, kentimiz üzerinde toplumsal baskı aracı olarak kullanılması kabul edilebilir bir durumun ötesinde geçmiştir.”
“VANDALLIK DERECESİNDEKİ BU GİRİŞİMLERİ KABUL ETMİYORUZ”
Açıklamanın sonunda, Vandallık derecesindeki bu girişimleri kabul etmediği belirtilerek, “Kolluk kuvvetlerini görevlerini yapmaya davet ederken, Tacir ve esnaflarımızın işyerleri adeta basılarak korku ve panik havası yaratmaya çalışanları önce Allah’a sonra toplum vicdanına havale ediyoruz. Hoşgörü ve saygının yeşerdiği 12 bin yıllık tarihi geçmişi kuraklaştırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur” denildi.
DTSO KADIN MECLİSİNDEN SALDIRILARA SERT TEPKİ
DTSO İş Kadınları Meclisinden yapılan yazılı açıklamada ise, yönetim kurulu üyeleri Ayşegül Damlar Kaya’nın Sur ilçesindeki işyerine saldırı yapıldığı hatırlatıldı.
Bu tür saldırıların, kentin ekonomik yapısını derinden sarsmakta ve toplumun huzur ve güvenliğini tehdit ettiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
“BU ŞİDDET OLAYLARI MÜNFERİT DEĞİLDİR”
“İşletme içerisindeki çalışanların da maruz kaldığı bu saldırılar, hiçbir amaca hizmet etmemektedir. Kayapınar ilçesindeki Starbucks şubesine de yapılan benzer saldırı, bu şiddet olaylarının münferit olmadığını göstermektedir. Bu saldırı, kadın girişimciliğinin ve emeğinin görünür olması için verdiğimiz mücadeleye yönelik boş bir provokasyondur. Diyarbakır’daki iş insanları ve kadın girişimcilerimizin çalışma motivasyonuna yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Kentimizdeki huzur ve güven ortamının korunması için yetkilileri daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Saldırıyı gerçekleştirenlerin en kısa sürede tespit edilerek gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz. Önlenebilir bu tür saldırıların bir daha yaşanmamasını ümit ediyoruz.”
SALDIRILARA BİR TEPKİ DE DOGÜNKAD’TAN GELDİ
Doğu ve Güneydoğu İş Kadınlar Derneği (DOGÜNKAD)’tan yapılan açıklamada, son günlerde bazı grupların Diyarbakır’ın huzurunu kaçırmak üzere harekete geçip, halkın can ve mal güvenliğine yönelik tehdit kokan eylemler yaptıklarını belirtildi.
Bu kapsamda, bazı özel işletmelere İsrail’i protesto adı altında adeta baskın düzenleyen bu grupların, işyerinde bulunan insanlar üzerinde korku ve endişeye neden olduğu belirtilen açıklamada, “Bu grupların yaptıkları ifade özgürlüğü kapsamında olmayıp, başkalarının özgürlük alanını kısıtlamaya yöneliktir” denildi. Açıklamada devam ile şöyle denildi:
“DEVLET GEREĞİNİ YAPMALIDIR”
“Diyarbakır’da binlerce dönüm ekili arazi yanıp, 15 can kaybının olduğu ve milyon dolarlık zarar söz konusu olup kentin tamamı bir yas halindeyken, bunlar hiç olmamış gibi birileri vatandaşın oturduğu toplu alanları basıp, tehditler savurduğu Görüntüleri izliyoruz, insanların özgürlük alanlarına saldırı var. Bu tarz yangın kadar tehlikelidir. Toplumsal yangını ateşlemeyi doğru bulmuyoruz. Bu olanlar yasa dışı bir eylem niteliğinde olup Sokakta gerçekleşen herhangi bir gösteri değildir. Yurttaşın mal ve can güvenliği devletin güvencesinde ise, gereği yapılmalıdır.”