Diyarbakır'ın Kocaköy ilçesinde girdikleri gölette boğulan iki kuzenin ailesini ziyaret eden CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, göletin çevresinde uyarıcı herhangi bir levha olmadığını belirterek, olayda ihmal olduğunu söyledi.

Geçen hafta içerisinde serinlemek için Ambar Göleti'ne giren Enes Oruç ve Mehmet Hüseyin Oruç, boğularak hayatını kaybetti. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Vurallar mezrasına giderek, çocuklarını kaybeden aileleri ziyaret etti. Burada yetkililere seslenen Tanrıkulu ihmal vurgusu yaptı. 

Tanrıkulu, şöyle dedi:

"Diyarbakır'ın Kocaköy İlçesinin Ambar Köyünün Vurallar Mezrasının yakınındaki Ambar Göletindeyiz. Burası yaklaşık 10 yıl önce çalışmaya başlamış, DSİ tarafından. Geçen yıl itibariyle su toplanmaya başlamış.
Buradan Bismil Ovasına su verilecek. Ancak su toplama işlemi henüz daha devam ediyor. Kanallar henüz yapılmamış, sulama bakımından. Şu yukarıda da Ambar Çayı var. Eskiden Ambar Çayı üzerinden sulama yapılıyormuş buralarda. Bir yıldır da su toplanıyor gölet havzasında. Geçtiğimiz Perşembe günü iki amca çocuğu 14 ve 11 yaşlarında Enes ile Mehmet Oruç, yakında bulunan mezralarından buraya kadar geliyorlar. Hiçbir uyarı levhası yok etrafta. Suya giriyorlar. Aslında su çocukları boyunu aşan değil ama tam orta yerde eskiden gölet olmadan bir kanal var. O kanalın derinliğine düşüyorlar ve maalesef yaşamlarını yitiriyorlar. Köyün muhtarı Osman Oruç, çocukların babası ve amcası Mehmet Oruç, biraz önce taziyeye gittim. taziyede bulundum. Muhtarla konuştum. Oradaki dostlarımıza, hemşehrilerimize konuştum. Burada yani derin bir ihmal var. Kendim de gözlemledim. Hiçbir uyarı levhası yok. Su toplanmaya başlamış. Çevrede yerleşim yerleri var. Çocuklar, gençler haliyle bu yaz sıcağında bilgi sahibi olmadan bu suya giriyorlar. Uyarıyla ilgili herhangi bir şey yok, tel örgü yok etrafta. Dolayısıyla böyle bir ihmalden çocuklar yaşamlarını yitirmişler. Ben önce çocukların babasına ve amcasına başsağlığı dilliyorum. Yani eğer diyeceğimiz varsa, bunu hem Diyarbakır kamuoyuyla hem de Türkiye kamuoyuyla paylaşacağım."

Tanrıkulu, çocuklarını yitiren babalar ve köy muhtarıyla da sohbet etti.

"Baba: Bir baba, evladının boğulduğu haberini alırsa... Takdiri vatandaşlarımıza ve Devlet yetkililerine bırakıyorum. Bir baba gelip te gölette hem kendi oğlunun hem de yeğeninin, kendi eliyle cesedini çıkarırsa takdiri kamuoyuna ve yetkililere bırakıyorum.

Sezgin Tanrıkulu: Muhtarımız, Ambarköy Muhtarı Osman Oruç ta burada. Ona da başsağlığı diliyorum aynı zamanında çocukların yakını,  akrabası. Kendisine de başsağlığı diliyorum.

Ambarköy Muhtarı Osman Oruç: Allah razı olsun. Bu göletin etrafında herhangi bir tel örgü çevrilmemiş, bunun sağlanmasını istiyorum. Bunun için bir uyarı levhası istiyorum. Yani şu anda bizim can güvenliğimiz yok. Buradan hiçbir yerde bir  uyarı, bir levha yoktur. 

Sezgin Tanrıkulu: Evet konuyla ilgili olarak hem Cumhuriyet Başsavcılığı mutlaka otopsi işlemiyle ilgili olarak bir savcılık soruşturması var."

Tanrıkulu daha sonra hem Diyarbakır hem de Kocaköy Cumhuriyet Başsavcılarına çağrı yaptı.

Kayıp Narin'in DNA'sı bulunan araç mahalleye getirildi Kayıp Narin'in DNA'sı bulunan araç mahalleye getirildi

Tanrıkulu, "Buradan Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığına  Kocaköy Cumhuriyet Başsavcılığına sesleniyorum. Yani bu ihmalin üzerine gidilmesi lazım. Ben de Parlamentoda soru önergesiyle bunu gündeme taşıyacağım. Tabi yani Silvan Barajına bağlı bir sulama ile ilgili işlemler bütün bunlar, etrafta çok sayıda buna benzer küçük göletler var ve özellikle yaz aylarında bu tür ölümler maalesef çok gerçekleşiyor. "

Tanrıkulu, yetkililere de seslenerek, gölet etrafına çok sayıda anlaşılır ve görülür şekilde levha asılmasını talep etti ve çocuklar ile gençlerinde buraya gelmemesi gerektiğini vurguladı.

Editör: HABER MERKEZİ