Türkiye'nin hububat merkelerinden biri olan Diyarbakır'da yaklaşık 4 milyon 300 bin dekarda üretilen hububat ve bakliyatta hasat tamamlandı. Kentte ilkbaharda düşen yağış sayesinde bu yıl buğdayda dekar bazında alınan verim uzun yıllar ortalamasını aştı.

İlkbahar aylarında düzenli ve yeterli yağışın düşmesiyle buğdayın geçen yıl 799 bin ton olan rekoltesinin bu yıl 1 milyon 200 bin tona yükselmesi bekleniyor. Yağış, buğdayda rekoltenin yanı sıra uzun yıllar ortalamasına göre dekara 390 kilogram olan verimi de yüzde 23'lük artışla yaklaşık 480 kilograma yükseltti.

AA-20230805-31853386-31853359-DIYARBAKIRDA_BUGDAY_VERIMI_UZUN_YILLAR_ORTALAMASINA_GORE_DEKARDA_YUZDE_23_ARTTI

Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, ilde yaklaşık 7 milyon dekar arazide tarımsal üretim yapıldığını söyledi. Bunun yaklaşık 4 milyon 300 bin dekarında hububat ve bakliyat üretildiğini,  Türkiye'de yıllara göre buğday üretiminde 2'nci ve 4'üncü sıra arasında yer değiştirdiklerini belirten Atalar şöyle konuştu:

"Çiftçimizin yüzü bu yıl hububatta güldü. Rekolte oldukça memnuniyet verici seviyelere ulaştı. Özellikle arpa çok iyi durumda. Buğday uzun yıllar ortalamasına göre iyi. Bu yıl ilimizde buğdayda yaklaşık 1 milyon 200 bin ton rekolte gerçekleşmesini bekliyoruz. Geçen seneki rekoltemiz 799 bin tondu. Bu yıl rekoltede geçen yıla göre yüzde 48'lik bir artış gerçekleşti. Diyarbakır'da buğdayda uzun yıllar ortalamasına göre dekara 390 kilogram civarında verimimiz vardı. Bu yıl ortalama verim 480 kilogram civarında. Dolayısıyla dekar başına elde ettiğimiz verim yüzde 23 arttı. Son iki yılda (2021-2022) yaşanan kuraklığın ardından bu yıl çiftçimizin elde ettiği verim ve rekolte çiftçimizin yüzünü güldürdü." 

Hasadın tamamlanmasıyla başlayan anız yangınlarına da değinen Atalar, "Çiftçilerimizden istirhamımız anız yangınlarına karşı teyakkuzda olmaları, yangına sebebiyet verecek davranış ve uygulamalardan kaçınmaları. Anız yakanlara yönelik cezai müeyyideler uygulanıyor ama aslolan bu konuda bilinç oluşması. Anız yangını aynı zamanda bir sonraki yıl verim kayıplarına neden olmakta. Topraktaki canlı hayatı bitirdiği için, toprak yapısı bozulmakta. Sonuçta bu bir çevre felaketi. Bunlardan uzaklaşılması gerekir." dedi.

Editör: HABER MERKEZİ