Diyarbakır'a atanan Fransız konsolos, eşi ve 4 çocuğuyla bir süre burada yaşadı.

Diyarbakır 19. yüzyılda büyük devletlerin bölgedeki çıkar çatışmalarının yaşandığı önemli bir merkezdi.

Vilayet salnamelerinde yer alan bilgilere göre, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşından sonra İngiltere, Fransa, Rusya ve İran gibi devletler, bölgede konsolosluklar açarak etkilerini artırmaya çalıştı. Konsolosluklar, başta ekonomik amaçlarla kurulmuş olsalar da zamanla siyasi ve kültürel alanlara da sıçradığı belirtiliyor.

AİLESİYLE DİYARBAKIR'DA KALDI

K O N S O L O S S

Diyarbakır’da İngiliz Konsolosluğundan sonra kurulan ikinci konsolosluk Fransız Konsolosluğu’dur. Fransız konsolosunun Diyarbakır'a atanmasıyla tören düzenlendi, yirmi pare top atışı yapıldı.

1895-1896 yılları arasında görev yapan Fransız Konsolosunun Mösyö Gustave Meyrier, eşi ve 4 çocuğuyla Diyarbakır'a gelerek, bir yılı aşkın süre kaldığı belirtiliyor.

FRANSIZ KONSOLOSLUĞU'NUN ETKİNLİĞİ

Konsolos Töreni

Diyarbakır'da kurulan konsolosluklar arasında en etkin olanı Fransız Konsolosluğu'nun olduğu ifade edilerek, Fransızların, bölgedeki farklı etnik ve dini gruplar arasındaki gerilimleri körükleyerek, kendi çıkarlarına hizmet edecek bir ortam oluşturmaya çalıştıkları kaydediliyor.

Diyarbakır'da kurulan konsoloslukların, büyük güçlerin bölgedeki sömürgeci amaçlarına hizmet eden önemli araçlar olduğu bildirilerek, bu konsoloslukların, bölgedeki siyasi ve sosyal dengeleri değiştirerek, uzun yıllar sürecek çatışmaların fitilini ateşledikleri anlatılıyor.

PEKİ BU OLAYLAR BİZE NE ANLATIYOR ?

Büyük güçlerin çıkarları, her zaman küçük halkların ve devletlerin çıkarlarının üzerinde olmuştur.

Sömürgecilik, sadece geçmişte yaşanmış bir olgu değil, günümüzde de farklı şekillerde devam eden bir süreçtir.

Kültürel ve dini farklılıklar, sömürgeci güçler tarafından çatışma yaratmak için kullanılabilecek önemli bir araçtır.

KAYNAK: Prof. Oktay Bozan