Diyarbakır, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Ancak, şehrin güzelliğinin ve temizliğinin arkasında, çoğu zaman gözlerden uzak kalan, önemli bir emek gücü bulunmaktadır: Kadınlar.
TARİHSEL KAYNAKLARDA TEMİZLİK
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde yer alan bilgilere göre, geçmişte Diyarbakır'da hamamlar şehir çöpleriyle ısıtılırdı. Bu sayede hem beden temizliği sağlanır hem de şehir temizliğine katkıda bulunulurdu.
Cumhuriyet döneminde ise temizlik faaliyetlerine büyük önem verildiği belirtilerek, Diyarbakır'ın, o dönemlerde ''Şarkın Paris'i'' olarak adlandırıldığı kaydediliyor.
BELEDİYEDE GÖREVLİ TEMİZLİKÇİ KADINLAR
Tarihi kaynaklarda er alan bilgilere göre, Diyarbakır'da temizlik işleri genellikle kadınlar tarafından yapılırdı.
Sabah ezanıyla birlikte belediyede çalışan temizlikçi kadınların, sokaklara ve caddelere tenekelerle su dökerek temizliğe başladığı anlatılan tarihi kaynaklarda, şu ifadelereye yer veriliyor:
''Tenekelerle dökülen suların ardından, ikinci bir grup kadın gelir, yerleri süpürürdü. Üçüncü grup ise erkeklerden oluşurdu. Erkekler, merkeplerle gelerek toplanan çöpleri ve pislikleri götürürlerdi. Her ev sahibi de kendi evinin önünü ve paket taşlarını yıkardı. Sabahın erken saatlerinde sokaklar pırıl pırıl olur, taşlar masmavi bir görünüme kavuşurdu.''