İRFAN GÖZEN
Diyarbakır, sadece tarihi surları ve medeniyetlerin izleriyle değil, aynı zamanda zengin bir sanayi ve ticaret geçmişiyle de dikkati çekiyor. 16. yüzyılda şehir, şarap imalathaneleri, darphaneler, tabakhaneler, macunhaneler, şemihaneler (mumhane) ve daha birçok üretim merkeziyle adeta bir sanayi şehri gibiydi.
DİYARBAKIR'DAN AVRUPA'YA İHRACAT
16. yüzyılda üretilen Diyarbakır ipliği, kırmızı kök boyasıyla renklendirilerek Avrupa pazarlarında büyük ilgi görüyordu. İhraç edilen Diyarbakır ipliği o dönemlerde Avrupa pazarında en çok rağbet gören ürünler arasında yer alıyordu.
Kentte üretilen ve ihraç edilen ürünler arasında marokenler (kullanıma elverişli hale getirilen keçi derisi) de yer alıyordu.
Diyarbakır ile ilgili çeşitli kaynaklarda yer alan bilgilere göre, marokenler, hem renk hem de doku olarak Levant'taki (Doğu veya İtalya'nın doğusundaki Akdeniz toprakları) ürünlerden daha üstün kalitede olduğu ve oldukça rağbet gördüğü kaydediliyor.
GÜVENLİK SORUNU VE RUSYA'NIN REKABETİ
16. yüzyılda devletlerarası rekabet ve güvenlik sorunlarının, Diyarbakır'ın ticaretini olumsuz etkilediği belirtiliyor.
Özellikle Rusya'nın sunduğu cazip imkanlar nedeniyle İran ile olan ticaret, Hazar rotasına kaydı. Bu durum, şehrin ticari dinamizmini önemli ölçüde yavaşlattığı ifade ediliyor.