Diyarbakırlı şair, yazar, bürokrat Süleyman Nazif, İstanbul işgaliyle ilgili yazısıyla Malta'ya sürgüne gönderildi.

Diyarbakır, tarih boyunca kültür ve sanatın merkezi olarak parlamış, birçok önemli sanatçı ve düşünür yetiştirmiş bir şehir olarak bilinir.

Bu kadim şehirde doğan ve yetişen Süleyman Nazif, sadece bir şair ve yazar değil, aynı zamanda dönemin cesur bir mücadelesinin simgesidir. Ancak, onun cesareti ve direnişi, yalnızca edebi yeteneğiyle değil, aynı zamanda sürgün ve tehditlerle dolu bir hayatla da hatırlanır.

KURŞUNA DİZİLME TEHDİDİ VE SÜRGÜN

Süleyman Nazif’in adı, özellikle 1919 yılında yayımladığı ''Kara Bir Gün'' başlıklı yazısıyla hafızalara kazındı. 

Bu yazısında, İstanbul’daki Fransız işgalinin Türk milletine etkilerini ve yaşanan haksızlıkları cesurca dile getiren Nazif, dönemin Fransa komutanı General Franchet d’Esperey'in tepkisini çekti. 

Franchet d’Esperey, bu yazının ardından Nazif ve sansür memuru Aziz Hüdai Bey'in yakalanarak kurşuna dizilmesini emretti.

SANSÜR VE HAPİS YILLARI

Hadisat Gazetesi'nin 17 gün boyunca kapatılması ve Aziz Hüdai Bey’in Fransız Elçiliği’nin mahzeninde tutularak sonrasında İzmir’e sürgün edilmesi, bu dönemin zorluklarını gözler önüne seriyor. 

Nazif, bu süreçte İngilizler tarafından yakalandı ancak Fransız ve İngilizlerin çekişmeleri nedeniyle kurşuna dizilmekten kurtuldu. Sonunda, Malta’ya sürgün edildi.

SON YILLAR VE MİRAS

Süleyman

Diyarbakır’da doğup, eğitimine burada başlayan Süleyman Nazif, sürgün hayatının ardından 4 Ocak 1927’de İstanbul’da hayatını kaybetti. 

Edirnekapı Şehitlik Mezarlığı’nda yatmaktadır. Edebiyat dünyasındaki izleri ve direniş ruhu, onun ölümünden sonra da yaşamaya devam etmektedir.

Süleyman Nazif’in hayatı, sadece edebi kariyeriyle değil, aynı zamanda dönemin zorlu koşullarında gösterdiği cesaretle de hafızalarda yer etmiştir. 


 

Editör: NAZMİ KAHRAMAN