İstanbul Üniversitesi'nde Cihannüma Dergisi ve İstanbul Üniversitesi ortaklığında “Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. Yılında Uluslararası Kıbrıs Sempozyumu” düzenlendi. Programa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, Cihannüma Derneği Genel Başkanı Rıza Yorulmaz ve çok sayıda davetli katıldı.

“Kıbrıs Türk Devleti'nin varlığı kıyamete kadar devam edecektir”

Programda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Doğu Akdeniz'de şöyle bir baktığınız zaman herhalde dünyanın bütün büyük devletlerinin Doğu Akdeniz'de fiziki ve fiili varlığı söz konusudur. Herkes bir şekilde Doğu Akdeniz'de olabilmek için can atmaktadır. Çünkü dünyada egemenlik elde edebilmek için Doğu Akdeniz'in fevkalade önemli geçiş noktalarından birisi olduğunu herkes biliyor. Burada Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de fiziki bir ada olan, fizik bir üs olan Kıbrıs'tan vazgeçmesi de asla düşünülemez. Bundan sonra da düşünülemeyecektir. Dolayısıyla Kıbrıs Türk Devleti'nin varlığı inşallah kıyamete kadar devam edecektir” dedi.

“Kıbrıs Barış Harekatı sadece bir askeri başarı değildir”

Harekâtın önemine değinen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Dublin'deki Avrupa Parlamento Başkanları Toplantısında orada Güney Kıbrıs Rum yönetiminin parlamento başkanı 'Kıbrıs'ta işgalci ve Kıbrıs Devleti'ni ortadan kaldıran Türkler' diye bir cümle kullandı. Sonra sıra bana geldi. Orada da ifade ettim ‘Evet Kıbrıs'ta bir işgalci vardır, o işgalci Türk tarafı değil Kıbrıs Devleti'ni ortadan kaldıran Rum tarafıdır, Rum kesimidir' Kıbrıs Barış Harekatı sadece bir askeri başarı değildir. Askeri başarı olmasının üstünde ve ötesinde Kıbrıs Barış Harekatı hem Kıbrıslı Türklerin hem Türkiye'deki yaşayan Türklerin, Türkiye Türklerinin özgürlük ve onur mücadelesidir" şeklinde konuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kuzey Kıbrıs Türk halkını hiçbir yerde hiçbir zaman yalnız bırakmayacaktır.”

Türkiye'nin hiçbir zaman Kıbrıs'ı yalnız bırakmayacağını ifade eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Eğer Kıbrıs'taki o olaylara sessiz kalınsaydı, böyle bir hareket olmasaydı, sadece Kıbrıs Türkleri işkence ve zulüm altında bırakılmış olmayacak aynı zamanda topyekün Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde yaşayan biz Türkler de onurumuzu haysiyetimizi kaybedecektik. Dolayısıyla bu Barış Harekâtı aynı zamanda Türkiye Türklerinin haysiyet mücadelesidir. Bu harekat sadece bir askeri bir başarı değil aynı zamanda uluslararası alanda bütün zorluklara rağmen başarıyla kazanılmış olan bir zaferdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bütün kurum ve kuruluşlarıyla tam manasıyla teşekkül etmiş bir devlettir. Bundan sonra da kıyamete kadar yaşayacaktır. Öncelikle bir kere daha buradan, İstanbul Üniversitesi'nden ilan ediyoruz ki, şartlar ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kuzey Kıbrıs Türk halkını hiçbir yerde hiçbir zaman yalnız bırakmayacaktır” ifadelerini kullandı.

“Hepimiz büyük bir başarıya imza attık”

Barış Harekatı'nda büyük bir başarıya imza atıldığını söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. Yılını kutlarken, gerçekten Doğu Akdeniz'de Türk devletinin ortaya çıkması ile her türlü esarete, her türlü tahakküme, her türlü saldırıya rağmen, büyük bir başarı öyküsünü, bu destanı birlikte yazdığımızı da İstanbul Üniversitesi gibi önemli bir irfan kurumunda beyan etmek istiyorum. Hepimiz büyük bir başarıya imza attık ve netice itibariyle şu anda Doğu Akdeniz'de KKTC, anavatan Türkiye Cumhuriyeti'yle iş birliği içerisinde, gerek havada, gerek denizde gerek karada” diye konuştu.

“ENOSIS'e kapılarımızı açık bırakacak, Avrupa Birliği çerçevesinde bir anlaşmayı her zaman reddedeceğimizi belirtiriz”

Avrupa Birliği'nin sunacağı anlaşmaları reddedeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Ancak uluslararası toplum, bizlere, gerçekten insan hakları ihlalini sonuna kadar, hala daha yapmak suretiyle, bizleri ambargo ve izolasyonlarla bir bakıma diz çökertmeye çalışıyorlar. Çünkü artık bu çağda seyahat özgürlüğü, ticaret hatta sporda bile ambargoların uygulanması onların ne kadar hüsnü niyetsiz, ne kadar samimiyetten uzak olduğunu gösterir. Biz, ENOSIS'e kapılarımızı açık bırakacak, Avrupa Birliği çerçevesinde bir anlaşmayı her zaman reddedeceğimizi belirtiriz. Çünkü bizim kurumsal ve konjektürel varlığımız, Türkiye Cumhuriyeti'yle birlikte bu yolu yürümemizden geçer, her zaman olduğu gibi. Onun için bu dava, müşterek bir milli davadır” cümlelerini kullandı.

Editör: ALİ ABBAS YILMAZ