Düğün, dernek, pati ve özel günlerde çalınan sazın tellerinin telden önce neden yapıldığını duyunca şaşıracaksınız!
Saz, 15. Yüzyilda Orta Asya’dan başlayıp balkan coğrafyasına kadar yayılan sap, tekne ve burgu bölümlerinden oluşan telli bir çalgı çeşididir.
Yörelere göre kopuz, cura, çöğür, dombıra ve tamburator gibi değişik isimlerle anılan saz, Orta Asya’da dombıra olarak bilinir. Günümüzde ise tambura olarak değiştirilmiştir. Saz çeşitleri ebatlarına göre farklılık gösteir.
Eski tarihlerde hayvan bağırsağından yapılan saz telleri günümüzde ise artık metal tellerden yapılıyor. Saz, Bağlama ailesine göre küçük boy, orta boy ve büyük boy olarak isimlendirilir.
SAZIN ÇEŞİTLERİ
Saz çeşitleri büyükten küçüğe doğru sıralandığında meydan sazı, divan sazı, çöğür, bağlama, bozuk, âşık sazı, tambura, cura bağlama, iki telli saz ve cura olarak sıralanır. Ses olarak kalın olan meydan sazıdır ve ses olarak ince, küçük olan ise curadır.
Yaklaşık, 1500 yıl geçmişi olan ve günümüze gelene dek birçok uygarlıkta kullanılan saz, Dede Korkut hikâyelerinde en çok adı geçen Kopuz’dur ve ilk olarak Orta Asya’da kullanılmaya başlanmıştır.
Teknesinin deri ile kaplı olması, perdesiz ve iki, üç tane tele sahip olması kopuzu sazdan farklı kılmaktadır. Orta Asya Türk ozanları tarafından Anadolu’ya kadar süregelmiş bir enstrümandır. Sazın tarihçesini, kimler tarafından kullanıldığını öğrenmek isteyenler öncelikle kopuzu tanımaları gerekmektedir.
Saz temelde tekne (gövde), sap ve göğüs (kapak) olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. Sapın üç kısmına yerleştirilmiş olan burgu adı verilen yapılar bulunmaktadır. Sazın tüm parçaları son derece sağlam ve zamanla şekil değiştirmeyen, bir kaç yıl bekletilip kurutulan ağaçlardan yapılmaktadır.