Genellikle güvenli olduğu belirtilen tırnak boyamanın bazı sağlık sorunlarına yol açtığı bildirildi.

Tırnak boyamak, dünya genelinde yaygın bir güzellik alışkanlığıdır. Ancak bu uygulamanın sağlık açısından riskleri olup olmadığı konusu hala tartışmalı.

Uzmanlar, geleneksel oje, jel tırnak ve akrilik tırnakların genellikle güvenli olduğunu belirtse de, bazı potansiyel tehlikelere dikkati çekiyor.

HASTALIK RİSKLERİ

Tirnak Haberi̇çi̇

Kuzey Carolina'daki Chapel Hill Dermatoloji ve Lazer Merkezi'nden Dr. Chris Adigun, tırnak boyamanın genellikle güvenli kabul edildiğini, ancak bazı kimyasalların cilt tahrişine ve alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini belirtti.

Özellikle ojenin, ciltte tahrişe neden olabilecek toluen, formaldehit ve formaldehit salıcılar gibi kimyasallar içerebildiğini kaydeden Adigun, bu kimyasalların, bazı kişilerde alerjik reaksiyonları tetikleyebildiğini söyledi.

KANSERE YOL AÇMA RİSKİ

Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından formaldehit'in, kanserojen olarak sınıflandırılmış bir madde olduğu ve özellikle endüstriyel işçiler ve mumyacılar gibi yüksek miktarda soluyan kişilerde hastalık riskini artırabildiği bildirildi.

Sesiniz hastalığınızı belirliyor Sesiniz hastalığınızı belirliyor

Enstitü, ancak, oje kullanımında bu riskin ne kadar yüksek olduğunun henüz tam olarak bilinmediğini ifade ediyor.

T I R-1

Dr. Adigun, jelin ise tırnaklarda, uygulamanın ultraviyole (UV) ışıkla sertleştirilmesinin, cilt kanseri riskini artırabildiğini kaydederek, bu riskin tam olarak araştırılmadığını ve bu potansiyel tehlikenin uzun vadede daha net bir şekilde anlaşılabileceğini bildirdi.

''Jel tırnakların çıkarılması için kullanılan aseton ise tırnakları zayıflatabilir ve tahrişe yol açabilir. Ayrıca, metakrilat monomerleri adı verilen kimyasallar içeren jel oje ve akrilikler, bazı kişilerde ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilir'' diyen Adigun, akrilik tırnakların uzun süreli kullanımının da tırnak altındaki derinin incelmesine ve kronik iltihaplanmaya yol açtığını ifade etti.

Uzmanlar, akrilik tırnakların üç aydan uzun süre kesintisiz kullanılmamasını öneriyor.

KAYNAK: Livesience

Editör: EYYUP KAÇAR