Türkiye genmelinde geçen yıl 74 bin 230 deprem meydana geldiği bildirildi.
Kahramamaraş'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerden sonra Türkiye'nin hemen hemen her yerinde depremler yaşanmaya başlandı. Her gün birden fazla artçıların yaşandığı ülke adeta beşik gibi sallandı.
Ülke genelinde yaşanan deprem hareketliliği ile ilgili konuşan Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, 2023 yılında Türkiye'nin yanı sıra dünyanın bir çok bölgesinde de depremlerin yaşandığını söyledi.
Özmen, dünya genelinde geçen yıl, 4 ve daha büyük 15 bin 600 depremin yaşandığını ifade ederek, 7 ve daha büyük depremlerin sayısının ise 19 olduğunu kaydetti.
Dünyada 2023'ün en büyük sarsıntılarının 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depremleri olduğunu kaydeden Özmen, 1145 deprem istasyonuyla Türkiye ve yakın coğrafyasıondaki sarsıntıların tespit edildiğini söyledi.
DEPREMLER ARTTI
Özmen, 2023'te bir önceki yıla göre 3,6 kat daha fazla deprem meydana geldiğini anlatarak, Türkiye'de 2021'de 23 bin 5, 2022'de 20 bin 278 deprem meydana geldiğini ve geçen yıl ise Türkiye'nin 74 bin 230 kez sarsıldığını bildirdi.
''Geçen yıl büyüklüğü 4'ten küçük sarsıntıları da eklediğimizde ülkemizde 74 bin 230 deprem yaşandı. 2023 en fazla deprem ve en fazla can kaybının meydana geldiği yıl olarak Türkiye deprem tarihine geçti. Şubatta ülkemiz 14 bin 233, martta 13 bin 976 kez sallandı'' diyen Özmen, en fazla deprem ençok depremin 20 bin 131 ile Kahramanmaraş'ta meydana geldiğini belirtti.
Özmen, en çok sarsıntının olduğu ikinci ilin de 15 bin 265 deprem ile Malatya olduğunu ve bunu sırasıyla 5 bin 939 ile Adıyaman, 4 bin 924 ile Adana ve 3 bin 363 ile Hatay'ın izlediğini ifade etti.
MUĞLA İLK SIRADA
Özmen, Kahramanmaraş dışında ençok depremin yaşandığı illeri de şöyle sıraladı:
''6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 il haricinde en fazla deprem 2 bin 271 ile Muğla'da, 1752 ile Çanakkale'de ve 1745 depremle İzmir'de meydana geldi. 2023'te ülkemizdeki bu kadar fazla depremin ana nedeni 6 Şubat'ta Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ikinci ve üçüncü depreminin dokuz saat ara ile meydana gelmesidir.
Örneğine çok ender olarak rastlanacak bu iki büyük deprem ülkemizi depreme dirençli hale getirmenin ne kadar önemli olduğunu en acımasız şekilde bize bir kez daha gösterdi.''
DİRENÇLİ ŞEHİRLERİN OLUŞTURULMASI
Özmen, kentsel dönüşüm çalışmalarının şehirlerin depreme dirençli hale getirilmesinin önemli oldupuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:
''Kentsel dönüşüm çalışmalarının bir öncelik sırası ve bir strateji planı dahilinde başta yıkılma, çökme ihtimali olan binalardan başlanarak yapılması, dirençli şehirler oluşturma hedefine daha kısa zamanda ulaşılmasını sağlayacaktır. Kentsel dönüşüm çalışmalarının diğer başka çalışmalarla da desteklenmesi başarılı olma olasılığını çok daha yükseltecektir.''
Özmen, Türkiye'nin 2012-2023 yıllarını kapsayan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı yerine, son depremlerden elde edilen dersler, bilimsel ve kurumsal gelişmeler ve yapılan çalışmaları dikkate alarak 2024-2030 yıllarını kapsayacak yeni bir strateji ve eylem planı hazırlamasının çok yararlı olacağını anlatarak, ''Böylece depreme dirençli bir Türkiye yaratmanın yol haritası bütüncül bir bakış açısı ile ve son gelişmeler de dikkate alınarak belirlenebilecek'' dedi.
Kaynak: AA