Bitkiler güneş ışığından enerji üretmek için bir dizi pigmentten yararlanır ve sonbaharda bazıları diğerlerinden daha belirgin hale gelir.

livescience.com'da yer alan habere göre, ağaçların fabrika gibi olduğu, insanlar için oksijen, kendileri için ise enerji ürettiği belirtiliyor.

Ağaçların kışın başlamasıyla uyku moduna geçtiği belirtilerek, yapılan araştırmalarda şöyle deniliyor:

''Klorofil, bitkilerin ışığı toplamak için kullandıkları en yaygın pigment olsa da - yeşil yapraklar bu şekilde görünür çünkü klorofil kırmızı ve mavi ışığı emer ve yeşil ışığı yansıtır - bitkiler genellikle çeşitli ikincil pigmentlere de sahiptir. Bir ağacın yapraklarındaki klorofil azalmaya başladığında, altta yatan bu pigmentler görünür hale gelir. Sonbahar yaprakları zirve yaptığında gördüğümüz şey budur.''

Massachusetts Amherst Üniversitesi'nde bir ağaç yetiştiricisi olan Kristina Bezanson, WordsSideKick.com'a verdiği demeçte, kırmızı ve mor tonların, antosiyaninler adı verilen ikincil pigmentlerden kaynaklandığı, karotenoidler ve ksantofillerin sırasıyla turuncu ve sarıyı verdiği, akçaağaçlar gibi tek bir grup içinde, farklı türlerin kendi pigment takımlarını geliştirdiği belirtildi.

RENGİ VEREN PİGMENTLER

ağaçlar

Pigmentlerin ağaçları güzelleştirirken, aynı zamanda önemli bir amaca da hizmet ettiğini kaydeden Bezanson, şunları söyledi:

''Ağaçların ototrof olduğunu unutmayın; fotosentez yoluyla kendi yiyeceklerini yapıyorlar ve yapraklar genellikle ağaç için 'gıda fabrikaları' olarak adlandırılıyor. Işığın farklı dalga boylarını hedefleyebilen bir dizi pigmente sahip olmak, bitkilerin fotosentez sırasında daha fazla enerji toplamasını sağlar. Bu kadar çok pigmente yatırım yapmak pahalı olabilir, bu nedenle tüm ağaçlar bu stratejiyi izlemez. Ancak bunu yapanlar genellikle nispeten hızlı yetiştiricilerdir.

Düşme floşunun çoğu çevre tarafından yönlendirilirken, renk değişiminin zamanlaması en azından kısmen genetik tarafından belirlenir - bir deneyde, araştırmacılar renk değiştirme döneminde on binlerce genin farklı şekilde ifade edildiğini buldular. 

Ekşi ağaç (Oxydendrum arboreum) gibi bazı türler yaz sonunda renk değiştirmeye başlarken, meşe genellikle diğer ağaçlar çıplak kaldıktan çok sonra yapraklarını döker. Bilim insanları ayrıca, benzer bir enlemde yaşayan aynı türün üyelerinin, daha yüksek, daha soğuk kotlarda yaşayan ağaçların tipik olarak daha düşük sıcaklıklar nedeniyle değişmesi beklendiğinde, yükseklikten bağımsız olarak aynı anda renk değiştireceklerini belirtmişlerdir.''

Editör: NAZMİ KAHRAMAN