Yahudiye Çölü'nde bulunan 1.000 yıllık gizemli tohumdan kaybolan ağaç yeniden canlandırıldı.
Bilim insanları, neredeyse imkansız görünen bir başarıya imza attı. Yahudiye Çölü'nde bulunan, tam 1.000 yıllık bir tohumdan hayata döndürdükleri ağaç, bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Bu gizemli ağaç, sadece yaşıyla değil, aynı zamanda kökleri İncil'e uzanan bir geçmişe sahip olmasıyla da dikkati çekiyor.
ANTİK TOHUMUM HİKAYESİ
Araştırmacılar, bu antik tohumdan yetişen ağaca "Sheba" adını verdiklerini ifade ederek, detaylı analizlerle, Sheba'nın İncil'de şifa özellikleriyle anılan "tsori" adı verilen reçinenin kaynağı olabileceğini söyledi.
Binlerce yıl önce insanlar, bu reçinenin birçok hastalığa iyi geldiğine inandıkların ı anlatan araştırmacılar, insanların bu ağacı onu değerli bir şifa kaynağı olarak gördüklerini belirtti.
KAYIP BİR CİNS YENİDEN BULUNDU
Araştırmacılar, ''Sheba''nın ait olduğu türün, günümüzde soyunun tükenmiş durumda olduğunu ifade ederek, bu ağacın genetik yapısının geçmişte Güney Levant bölgesinde yaygın olan bir ağaç türüne ait olduğunun belirlendiğini söyledi.
BİLİMSEL BULMACA
''Sheba, bilim insanlarına hem heyecan hem de çözülmesi gereken birçok soru sunduğunu kaydeden araştırmacılar, '' Ağacın tam olarak hangi türe ait olduğu, nasıl bu kadar uzun süre canlı kalabildiği ve İncil'deki 'tsori' ile olan ilişkisi gibi konular hala araştırılıyor'' dedi.
Bu eşsiz keşfin, sadece bitki bilimi alanında değil, aynı zamanda tarih, arkeoloji ve hatta din gibi farklı disiplinlerde de yeni araştırmalara kapı araladığını anlatan araştırmacılar, ''Sheba, binlerce yıl önce yaşamış insanların bitkilere verdiği değeri ve onlardan nasıl faydalandıklarını anlamamıza yardımcı olabilir'' dedi.
ÇÖLÜN KALBİNDEN GELEN HİKAYE
Araştırmacılar, Yahudiye Çölü'nün derinliklerinden ortaya çıkan Sheba'nın, doğanın mucizeleri ve yaşamın direnci hakkında unutulmaz bir ders verdiğini söyledi.
Yeşertilen bu antik ağacın, binlerce yıldır süren bir hikayenin sadece bir sayfası olduğunu kaydeden araştırmacılar, ancak bu sayfanın, gelecekte yazılacak daha birçok hikayeye ilham vereceğine inandıklarını söyledi.
KAYNAK: livesience
