Aslan ve Boğa Takım Yıldızlarının destansı mücadelesi yüzlerce yıl önce tarihi Diyarbakır Surlarına yansıtıldı.

Yaşamın binlerce yıl kesintisiz devam ettiği ender kentlerden biri olan Diyarbakır'da yer alan binlerce yıllık tarihi surlar, efsaneler ve sembolleri de barındırıyor. 

Her burcunda çeşitli semboller yer alan ve bir çok medeniyetin izlerini taşıyan tarihi surlardaki bu sembollerin her biri farklı anlamlar taşıyor. Gizemini koruyan bu sembollerden bazıları, gökyüzündeki takım yıldızlarının yansıması olarak değerlendiriliyor.

GÖKYÜZÜNDEN SURLARA YANSIMA

Aslan Boğa Mücadelesi

Gökyüzü olaylarının dünyevi hikayelere dönüştüğü antik diyarlar arasındaki kadim kent Diyarbakır'ın Ulu Cami girişinde yer alan destansı mücadele Aslan ve Boğa kabartmasının gökyüzünde gerçekleşen bir astrolojik olay olduğu belirtiliyor.

Aslan ve Boğa takım yıldızlarının mücadelesi, birçok kültürde zafere, yeniden doğuşa ve bereketin habercisi olarak yorumlanmıştır.

GÖKYÜZÜ OLAYLARI VE ULU CAMİNİN İNŞASI

İnaloğlu hükümdarı İlaldı'nın, antik Ulu Cami'nin yeniden inşasını, gökyüzündeki olayların ardından gerçekleşen bir dizi doğal afet sonrasında başlattığı belirtiliyor.

Diyarbakır Ulu Cami'deki aslan-boğa mücadele sahnelerinin İnaloğulları hükümdarı İlaldı’nın (öl.1141) yaptırdığı ve  hükümdarların ezici gücünü ifade eden aslanboğa mücadele sahnelerinin, MÖ 4000’e dayanan bir geçmişi ve astrolojik bir anlamı olduğu kaydediliyor.

MÖ 4000 yıllarına kadar uzanan tarihsel anlam taşıyan aslan ve boğa mücadele sahnesinin, İlaldı'nın deprem ve yangın geçiren yapıyı inşa etmeye başlamasının özel bir anlam taşıdığına işaret ediliyor.

Güneş tutulmasının tam olarak yaşandığı 8 Mayıs 1141 tarihi, İlaldı için de özel bir dönüm noktası olarak belirginleşiyor.

GÖKYÜZÜ VE DÜNYADAKİ OLAYLAR ARASINDAKİ BAĞ

Eski Türk ve İranlı kültürler, doğal olayları haber formatına çevirirken, gökyüzündeki olaylar ile dünyadaki olaylar arasında derin bağlar kurmuşlardır. 

Aslan ve Boğa takım yıldızlarının mücadelesi, birçok kültürde zafere, yeniden doğuşa ve bereketin habercisi olarak yorumlanmıştır.

İlaldı'nın bu dönemde gökyüzünde gerçekleşen bu muazzam tutulmayı, bereketin, yeniden doğuşun ve yeni bir çağın başlangıcı olarak kabul ederek, bu özel tarih ve gökyüzü olayı arasında derin bir bağ kurduğu düşünülüyor.

Bu tarih, sadece tarihsel bir olayın kaydı değil, aynı zamanda insanın evrenle kurduğu mistik ve manevi bağlantının da bir ifadesi olarak kabul ediliyor.

KAYNAK: Canan Parla

Editör: NAZMİ KAHRAMAN