Diyarbakırlılar tarımsal alanı değerlendiremeyince Bulgarlar Rumeli tarımını öğretmek için köy kiraladı.
Diyarbakır'da 1800'lü yıllardaki veba kıtlık nedeniyle insanların azalması, tarımsal üretime de yansımıştı. Kalan az sayıdaki insanlar, sadece kendilerine yetebilecek miktarda tarımsal üretim yaptıkları belirtiliyor.
BİLGİSİZLİK VE UYANIK OLMAMAK
Diyarbakır'ın Osmanlı Valisi Arif Paşa ve gazetelerde yer alan haberler ve bölgeye gelen yabancı bürokratların insanlara yönelik izlenimleri ise daha farklıydı.
Diyarbakır valilerinden Arif Paşa, kentte çiftçilerin tembel olmasının tarımsal zenginleşmenin önündeki engellerden biri olduğu ve bunun da fakirliğin en büyük nedeni olduğunu söylüyordu.
Bölgeye gelen İngiliz bürokratlar da hazırladıkları raporlarında kentin sahip olduğu verimli topraklara ve suyun bolluğuna karşılık, insanlarının tarım konusunda ''bilgisiz ve uyanık olmadıkları, çoğunluğunun tembel'' olduğu belirtilmektedir.
Aynı raporda Diyarbekir’in sahip olduğu potansiyele oranla yapılan tarımın verim açısından bir hiç olduğu vurgulanmaktadır.
Bazı kaynaklar ise devletin bazı uygulamalarının ahaliyi tarım işlerinden soğutmuş olabileceği ve bunun da hesaba katılması gerektiği vurgulanıyor.
Belgelerde, devletin, çeşitli nedenlerle vergi almakta güçlük çektiği yerlerde ahaliyi vergi borçlarına karşılık bazı bayındırlık ve inşaat işlerinde çalıştırdığı ve bu nedenle insanların tarıma fazla yönelmediği yer alıyor.
BULGARLAR TARIM İÇİN KÖY KİRALADI
Diyarbakır'da 219. yüzyılda tarımın ilkel koşullarda yapıldığını söyleyen bazı sürgün Bulgarlar, tarımdaki boşluğu doldurmak amacıyla girişimlerde bulundu.
Bulgarlardan bazıları bir köy kiralayarak burada çiftçilik yapmayı ve bu sayede hem kâr etmeyi hem de yerli ahaliye Rumeli’de tatbik edilen çiftçilik kalıplarını öğretmek istedi. Ancak bu girişim bazı nedenlerle başarısızlığa uğradı.
KAYNAK: Sabri Mengirkaon / Mardin Artuklu Üniversitesi