Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde, ilçe Kaymakamı Burak Akeller'in Cuma hutbesini eksik okuduğu gerekçesiyle cami imamını darp etmesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. İstanbul bağımsız milletvekili Mehmet salim Ensarioğlu, sosyal medya paylaşımı ile Kaymakam ve ona destek çıkan mülki idare amirlerine sert çıktı.
Salim Ensarioğlu, sosyal medya paylaşamında, bir süredir Diyarbakır Kulp ilçesinde kamu görevlisi olan bir imamın görevini ifa ederken, kabahatli davrandığı iddiasıyla, yerelde devletin görünen yüzü olan mülki idare amiri olan ilçe kaymakamı tarafından darp edildiği belirtilerek, şöyle denildi:
"HASSAS OLAN BU BÖLGEDE İKİ KEZ DÜŞÜNMELERİ LAZIM"
"Mevzuatlarımızda kamu gücünün kendisine verdiği yetkiyi kullanmak yerine, imam arkadaşımıza devlet ciddiyetine yakışmayan bir davranış ile darp edilmiş olsun veya olmasın, hakaret ve azarlamaya yönelik bir diyaloğun yaşanmış olması dahi kabul edilmemelidir. Devlet gücünü elinde bulunduran kamu görevlileri sorumluklarını uygularken çok dikkatli olmaları gerekirken hele ki çok hassas olan bölgemizde en az iki defa düşünerek dikkatli olunması gerekirken bu olayın yaşanması sebebi ne olursa olsun kabul edilemez. Soyut bir kavram olan devleti somutlaştıran kamu görevlilerinin kendi içinde yaşadıkları dünya görüşlerini görevleri esnasında mahiyetinde bulunan görevlilere ve halka karşı hangi gerekçeyle olursa olsun, yansımaları çok vahim olabilecek kanun ve hukuk tanımayan söylem, tutum ve davranışlarıyla insanların devlete olan aidiyetine ve devletin ciddiyetine zarar vermeleri kaçınılmazdır."
Ensarioğlu paylaşımının devamında, 1990’lı yılları hatırlatarak, "O dönem aşina olduğumuz ve bölgede derin yaralar açan bu tür olayların benzerini yaşadığımız bu kanunsuzluğu bazı üst düzey kamu görevlilerinin (ki kamu görevlilerinin temsil ettikleri misyonlarını unutarak kendi duygu ve düşüncelerini sosyal medyada fütursuzca paylaşmaları ise ayrıca sorgulanmalıdır.) dahi işin ciddiyetini kavramadan Kaymakam arkadaşlarını desteklemek amacıyla Sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda görüldüğü üzere, bunu sanki bir hakmış gibi savunmaları ise durumun ne kadar ciddi ve vahim sonuçlara yol açabileceğini açıkça göstermektedir. Bir hukuk devleti olan ülkemizi idare eden tüm siyasetçiler başta olmak üzere yasama ve yürütme erki ile yargımız ülkemizin birliği ve bütünlüğünü korumak adına buna asla müsaade etmemelidir. Aksi taktirde bu ve benzeri olaylar bölgede onarılamaz derin yaralar oluşmasına sebep olabilir ve olacaktır" dedi.
