Diyarbakır'ın yanı sıra Türkiye'nin dört bir yanına uzanan bu gelenek, belli bir yaşın üzerindeki herkesin hafızasında canlılığını koruyor. Fotoğraf karelerinde ölümsüzleşen bohçacı kadınlar, geçmişin zorlu yaşam koşullarında ticaretin ve kadın dayanışmasının da bir simgesiydi.
Özellikle 1950'lerden 1990'lara kadar Türkiye'nin hemen her yerinde, özellikle Anadolu'nun köy ve kasabalarında yaygın olarak görülen bu kadınlar, genellikle kırsal kesimden şehirlere göç etmiş, geçimlerini sağlamak için bohçalarında taşıdıkları çeşitli ürünleri kapı kapı dolaşarak satarlardı.
'BOHÇACI GELDİ!''
Elleri bohçalarına sıkıca sarılmış, ''Bohçacı geldi!'' diye seslenirlerdi. İçlerinde rengarenk kumaşlar, çeyizlik eşyalar, danteller... Evlerin kapıları onlara açılır, bohçalar yere serilir, kadınlar arasında tatlı bir pazarlık başlardı.
Teknolojinin hızla gelişmesi, tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle bohçacı kadınların yerini online alışveriş siteleri, dev mağazalar aldı. Artık bir telefonun tuşuyla istediğimiz her şeyi evimize getirtebiliyoruz.
Bohçacı kadınların sıcak sohbeti, samimiyeti, pazarlık esnasındaki tatlı rekabeti...Hepsi geçmişin nostaljik bir anısı olarak devam ediyor.