Diyarbakır'a gelen seyyahların överek bahsettiği ve ihtişamı unutulan tarihi yapının akibetinin ne olacağı merakla bekleniyor.
Evliya Çelebi'nin methiyeler düzdüğü, bir zamanlar Diyarbakır’ın "bir numarası" olan Deva Hamamı, şimdi kaderine terk edilmiş durumda.
Diyarbakır’ın kadim surları içinde, tarihin derin izlerini sürenlerin karşısına çıkan yapı, geçmişin ihtişamından izler taşıyor. 1540 yılında inşa edilen Deva Hamamı, Diyarbakır’daki hamam kültürünün en önemli temsilcilerinden biri olarak biliniyor.
DİYARBAKIR'IN EN BÜYÜK VE EN FERAH HAMAMI
İngiliz araştırmacı Buckingham, 1815’te bu yapıyı Diyarbakır’ın "en büyük ve ferah" hamamı olarak tanımlamıştı.
Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 1930’larda satılmasının ardından, uzun yıllar kullanılmayan yapı harap hale geldi.
Restorasyon için çeşitli girişimlerde bulunulsa da, çok hisseli mülkiyet sorunları nedeniyle bu girişimler başarısız oldu.
Diyarbakır’daki hamam kültürü, sadece temizlik değil, sosyalleşme, eğlence ve hatta evlilik öncesi hazırlıklar için de önemli bir yere sahipti.
Deva Hamamı, bu kültürün en büyük temsilcilerinden biri olarak, geçmişin izlerini geleceğe taşıma sorumluluğunu taşıyor.
Ne yazık ki, 2018 yılında hamamın soğukluk bölümü kafeteryaya çevrilmeye çalışılsa da, bu girişim de başarılı olamadı.
Hüsrevpaşa Vakfı'na ait Hamam-ı Kebir (Büyük Hamam) veya Hüsrevpaşa Hamamı da denilen hamam halk arasında ''Deve Hamamı'' olarak adlandırılıyor.
Deva Hamamı gibi yapılar, sadece geçmişin izlerini taşımakla kalmıyor, aynı zamanda bu kültürün geleceğe taşınması için de büyük bir önem taşıyor.
KAYNAK: Gülin Payaslı Oğuz / Mücahit Yıldırım
