Livesience'de yer alan araştırmaya göre, Dünya enerji talebi artarken, binaların enerji tüketimindeki büyük payı (%30-40) ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinden kaynaklanıyor. Özellikle klimaların enerji tüketimi yüksek. Pencereler ise bu sorunun önemli bir parçası; kışın ısı kaybına, yazın ise içeri ısı girmesine neden oluyorlar. Bu durum, enerji tüketimini ve emisyonları artırıyor. Ancak, pencerelerin şeffaflığından ve gün ışığından ödün vermeden bu ısı transferini kontrol etmek mümkün. Cevap: akıllı pencereler.

MEVCUT TEKNOLOJİLER VE SINIRLAMALARI

Piyasada bulunan akıllı pencerelerin çoğu elektrokromik (EC) teknolojisine sahip. Bu pencereler, cama elektrik uygulayarak opak veya koyu hale geliyor ve kızılötesi ışınları engelleyerek klima ihtiyacını azaltıyor. Sıcak havalarda dışarıdaki ısının %60-70'ini, soğuk havalarda ise ısı kaybının %40'ını engelleyebiliyorlar. 2023'te 6,6 milyar dolarlık bir pazara ulaşan bu teknoloji, enerji kaynağına bağımlı olması ve sadece tam şeffaflık ile tam opaklık arasında geçiş yapabilmesi gibi sınırlamalara sahip. Ayrıca, soğuk iklimlerdeki performansı sıcak iklimlere göre daha düşük.

GELECEK TERMODİNAMİK PENCERELERDE

Elektrik ihtiyacını ortadan kaldıran fotokromik pencereler ise UV ışığına tepki vererek renk değiştiriyor. Ancak, maliyetli olmaları, hava koşullarına duyarlılıkları ve kızılötesi ışığı engellemede EC pencereleri kadar etkili olmamaları gibi dezavantajları var.

Gelecek için en umut verici teknolojinin ise termokromik pencereler olduğunu belirten araştırmacılar, şöyle dedi:

''Sıcaklığa tepki veren bu pencereler, elektrik gerektirmiyor, daha ucuzlar, UV ışığını engelliyor ve kızılötesi ışığı engelleme potansiyelleri EC pencereleriyle benzer. Dış sıcaklık arttıkça daha koyu bir tona bürünebilmeleri, daha fazla şeffaflık seçeneği sunuyor. Ancak, mevcut termokromik camların kızılötesi ışığı yüksek sıcaklıklarda yansıtması, pencerelerde henüz yaygın kullanımlarını engelliyor.''

Araştırmacılar, termokromik camın performansını iyileştirmek için çalışmaların yürütüldüğünü belirterek, ''Amaç, daha gerçekçi sıcaklıklarda kızılötesi ışığı etkili bir şekilde azaltan ve aynı zamanda yalıtım ve enerji depolama gibi ek özellikler sunan pencereler geliştirmek. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde, soğuk iklimlerde de etkili olacak akıllı pencerelerin piyasaya sürülmesi bekleniyor'' dedi.

Editör: Ayşegül Yaşar