Diyarbakır'ın kalbi, tarihin ve medeniyetin tanığı Dicle Nehri, uzun yıllardır insan eliyle tahrip ediliyordu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2013 yılında aldığı yasaklama kararı, ne yazık ki kağıt üzerinde kalmış ve kum ile çakıl ocakları nehrin doğal yapısına zarar vermeye devam etmişti. Ancak, bu göz ardı ediliş dönemine nihayet son veriliyor.
Geçtiğimiz haftalarda Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu'nun başkanlığında yapılan bir toplantıda bu konu yeniden masaya yatırıldı. Dicle Nehri'ni koruma adına 11 yıl önce alınan kararın bir an önce uygulanması talimatı verildi. Bu talimat, çevre dostları için büyük bir umut oldu.
KAÇAK OCAKLAR VE DİCLE'NİN YARALARI
Uzun süredir ruhsatsız faaliyet gösteren kum ve çakıl ocakları, Dicle Nehri’nin doğal dengesini alt üst etti. Nehir yatağından kontrolsüz şekilde çıkarılan malzemeler, sadece ekosistemi tahrip etmekle kalmadı, aynı zamanda nehrin tarihsel ve kültürel önemiyle de oynadı. Diyarbakır’ın bu can damarı, kaçakçıların insafına bırakılmıştı.
2013’te getirilen yasaklama kararı, bu sorunun önünü kesmek için önemli bir adımdı. Fakat ne yazık ki uygulamadaki eksiklikler nedeniyle karar rafta kaldı. Bugünse, Dicle Nehri'ni kurtarma çabaları yeniden ivme kazandı.
Dicle Nehri’nde kaçak faaliyetlerin tamamen durdurulması için harekete geçen Diyarbakır Valiliği, çevreyi koruma konusunda kararlı bir tutum sergiliyor. Vali Zorluoğlu, ''Dicle Nehri’ni korumak bizim tarihsel ve doğal bir sorumluluğumuzdur. Ruhsatsız kum ocaklarına izin vermeyeceğiz. Şimdi bazalt taşı ve kalkerden kum ihtiyacı karşılanmalı”''diyerek çevreye duyarlı bir yol haritasını işaret etti.
Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOP) ekipleri, denetimlerini artırarak kaçak faaliyetleri durdurmaya başladı. Tahribatın engellenmesi için kaymakamlıklar ve kolluk kuvvetleri de devrede. Öte yandan, Çevre Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu başta olmak üzere yasal müyeyyideler sıkı bir şekilde uygulanıyor. Kaçak faaliyetlerde kullanılan ekipmanların trafikten men edilmesinden, enerji hatlarından yararlanmalarının engellenmesine kadar pek çok önlem alınmış durumda.
DİCLE'NİN YARINLARI
Bu kararların kağıt üzerinde kalmayıp sahada uygulanması, Dicle Nehri’nin geleceği için kritik önemde. Doğa’nın yaralarını sarmak zaman alacak; ancak kararlı bir mücadele ile bu tarihi ve doğal mirası kurtarmak mümkün.
Bugün Dicle’yi koruma adına atılan adımlar, sadece bir çevre meselesi değil; aynı zamanda toplumsal sorumluluğun bir gerekliliğidir. Unutulmamalı ki, Dicle Nehri’ni kurtarmak demek, Diyarbakır’ın kimliğini, tarihini ve geleceğini korumak demektir.
Bu kez, doğa kazanabilir. Yeter ki verilen sözler tutulup, alınan kararlar hayata geçirilsin.