Diyarbakır İş Konseyi Başkanı Mehmet Vural, yaptığı açıklamada, 31 Mart seçimleri ve devamında sarf edilen normalleşmeye dönük söylemler halkta olduğu kadar, yıllardır Diyarbakırın  refahı, huzuru, kalkınması ve toplumsal barış için çaba içerisinde olan iş insanlarını umutlandırıdğını söyledi.

Işkonseyi3.

Bölgesel Ekonomik Kalkınma için; bölgede yerleşik yatırımcılarımız da üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmekten geri durmadığını da vurgulayan Vural, şöyle konuştu:

''Bizler bölgemiz, kentimiz için bu denli çaba içinde iken; kendilerini gazeteci olarak tanımlayan bazı kimseler aslı astarı olmayan iddiaları kendine meslek edinmiş, tedirginlik havasını hakim kılmaya çalışmaktadır. Bölge de süregelen Kayyım Politikalarından kaynaklı olarak; Ekonomik, sosyal, siyasal ve psikolojik olarak yüzlerce sorun ile uğraşmak yetmezmiş gibi, bu felaket tellalları da başka bir sorunumuz olmaya başlamıştır. Bu politikalar yüzünden yabancı girişimciler bölgeye temkinli yaklaşırken, yerli yatırımcılarda ise sermaye göçüne neden olmaktadır.  Kendilerine rol ve misyon biçmeye çalışan bu sözde gazeteciler maksadını aşan açıklamalar ile, kendilerini devlet yetkilisi ve kolluk kuvvetlerinin yerine koymaya başlamıştır, Sivil toplum kuruluşlarımızdan iş insanlarına kadar uzanan isim listesi zikredilerek, çoğu iş insanımız töhmet altında bırakılmıştır ki bu iş insanlarımızın bazıları Türkiye’nin dört bir yanında siyasi parti farkı gözetmeksizin belediyelerin işlerini yapmaktadırlar. ''

Işkonseyi3.

BÖLGE EKONOMİSİNİ ZEDDELEMEYİN

Geçmişte adına “Andıç” denen iftira ve yıpratmaların ne olduğunu çok iyi bilen Yeni Şafak Gazetesi'nin geçmiş andıçların ruhuna adeta fatiha okuturcasına kara habercilik yaptığını dile getiren Vural, şunları kaydetti:

Kayıp Narin'in DNA'sı bulunan araç mahalleye getirildi Kayıp Narin'in DNA'sı bulunan araç mahalleye getirildi

''Yeni Şafak ülkemizdeki birçok kesimin geçmişte ki mağduriyetlerinde rolü olan gazetelerin yerini almıştır, bu kara habercilik örneğiyle de bu pozisyonunu perçinlemiştir. Seçim sonuçlarını içine sindiremeyen Kayyumsevicilerin; gazeteci kimlik aparatı olan, bu şahısları başta yargıya ve toplum vicdanına şikayet ediyoruz. Buradan açık çağrıda bulunuyoruz;  BU TÜR AÇIKLAMALAR YERLİ VE YABANCI YATIRIMCIYI KAÇIRIYOR. Lütfen gerçek gazetecilik yapınız,  Kışkırtıcı, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dil kullanmaktan vazgeçiniz,  Barış ve huzur ortamını zedeleyecek girişimlerden vazgeçiniz,  Dişimiz ve tırnağımız ile ayakta tutmaya çalıştığımız bölge ekonomisini zedelemeyiniz, Öz kaynaklarımızı ve sermayemizi ürkütmeyiniz, Demokrasiye demokratik değerlere saygınız yok ise bari bu inanç ile gittiğiniz sandıklara,  yani kendinize saygı duyunuz ve vicdanınızı dinleyiniz, Bizler Diyarbakır iş insanları, iş dernekleri olarak normal rutin hukuksal prosedürlerin ilimiz ve bölgemiz için de geçerli kılınmasını istiyoruz. Kayyım mekanizmasının ortadan kaldırdığı istişare kültürünü ilimizde yeniden tesis etmek istiyoruz. Kentimize dair hafızası olmayan, kentimizin ortak aklına kulak tıkayan, kent dışından taşıma akılla kentimizi yönetecek ithal akıl/lar istemiyoruz.''

Editör: Özgür Ayaydın