Diyarbakır'ın raylı sistem macerası, tam bir ''geldi, geliyor'' hikayesine döndü.
30 yılı aşkın süredir konuşulan, her seçim dönemi vaat olarak ısıtılıp ısıtılıp önümüze konan bu proje, ne yazık ki bir türlü rayına oturtulamadı. Hatta ''Diyarray'' ismi bile konulmuş, istasyonlar, güzergahlar, günlük yolcu kapasitesi belirlenmiş, ama icraate gelince tıkanıp kalmış.
Peki, neden?
Neden Diyarbakır halkı yıllardır modern ve konforlu bir toplu taşıma sistemine hasret bırakıldı? Bu sorunun cevabı, maalesef siyasi irade eksikliğinde, plansızlıkta ve belki de biraz da ''unutkanlıkta'' gizli.
Şimdi ise, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile yapılan görüşmeler ve ortak bir çalışma grubu kurulması kararıyla, raylı sistem projesi yeniden umut ışığı yakmış gibi görünüyor. Fakat insanın aklına ister istemez ''Acaba bu sefer gerçek mi?'' sorusu geliyor. Yoksa yine vaatten öteye geçemeyecek mi??
Elbette iyimser olmak, projeye şans tanımak istiyoruz. Ancak geçmiş deneyimler, temkinli olmayı da gerektiriyor. Diyarbakır halkı, artık lafta kalan projelere değil, somut adımlara, gerçekleşen icraatlere ihtiyaç duyuyor.
Umarız bu kez farklı olur. Umarız ''Diyarray'', sadece bir hayal olarak kalmaz ve Diyarbakır, hak ettiği modern ulaşım sistemine kavuşur. Aksi halde, bu proje de geçmişte olduğu gibi, tozlu raflarda yerini alacak ve Diyarbakır halkının umutları bir kez daha suya düşecektir.
Umudu yeşertecek olan, somut adımlar ve kararlı bir iradedir. Fransız Kalkınma Ajansı ile yapılan iş birliği, belki de bu kez farklı bir sonuç doğurabilir. Projenin finansmanı ve teknik detaylarının ele alındığı, ortak bir çalışma grubu kurulması kararının alındığı belirtiliyor. Bunlar olumlu gelişmeler elbette.
Yine de, takipçisi olacağız. Diyarbakır halkı sözlerin ötesinde, icraat görmek istiyor. ''Diyarray''ın bir an önce hayata geçmesini, şehrin çehresini değiştirmesini ve Diyarbakır'ın ulaşım sorununa bir çözüm getirmesi isteniyor.
Bakalım zaman neyi gösterecek; Bu kez gerçekten bir ''başlangıç'' mı, yoksa yine bir ''son'' mu olacak ?