Diyarbakırlı yazar, toplum bilimci, şair ve siyasetçi ailesi İstanbul'a gitmesine izin vermeyince intihar etti.

Diyarbakır tarihinde bir çok tanınmış, siyasetçi, yazar, şair, bilim insanı yetiştirdi. Bunlardan biri de Ziya Gökalp.

Diyarbakır'da 23 Mart 1876’da doğan ve asıl adı Mehmed Ziya olan Gökalp'in ailesi Diyarbekir’ın kuzeydoğusundaki Çermik ilçesinden 18. yüzyıl ortalarında Diyarbakır'a yerleşti.

İZİN VERİLMEYİNCE İNTİHAR ETTİ

Zi̇ya Gökalp

Diyarbekir Askerî Rüşdiyesi’ni (Osmanlı Devleti'nde açılan ortaöğretim) tamamladıktan sonra Diyarbekir Mülkî İdâdîsi’nin (yüksek öğretime öğrenci hazırlayan okullar) dördüncü sınıfında okuyan Gökalp, İstanbul'a gitmek için tasdikname aldı.

Gökalp, ailesinin İstanbul'a gitmesine izin vermemesi ve yaşadığı ruhsat bunalım sonucu başına bir kurşun sıkarak intihar teşebbüsünde bulundu. 

Bir iddiaya göre de, intihar girişiminin sebebi olarak idadideki hocası Dr. Yorgi Efendi'den aldığı felsefe eğitimi ve ailesinin verdiği dini eğitim arasında yaşadığı çatışma gösteriliyor.

Kafasına sıktığı kurşun, güç koşullar altında yapılan morfinsiz bir ameliyatla çıkarıldı.

Sağlığına kavuştuktan sonra ailesinden habersizce İstanbul’a giden Gökalp, Mülkiye Baytar Mekteb-i Âlîsi’ne kaydoldu.

SÜRGÜN VE HAPİS

Yaz tatilinde geldiği Diyarbakır'da gizli toplantılara katılmak, izinsiz cemiyet kurmak ve zararlı yayınları okumakla suçlanarak tutuklanan Gökalp, İstanbul Taşkışla'da on ay ve Mehterhâne Hapishanesi’nde 2 ay yattı.

Diyarbakır’da kuzenlerin bıçaklı-sopalı kavgası: 5 yaralı Diyarbakır’da kuzenlerin bıçaklı-sopalı kavgası: 5 yaralı

Gökalp, sonrasında da ''yasak yayınları okumak ve muhalif derneklere üye olmak'' suçundan Diyarbakır'a sürgün edildi.

Böylece de baytarlık eğitimi tamamlanmadan sona erdi.

ERGANİ/MADEN MEBUSU OLDU

Daha sonraki yıllarda Fransızca öğretmenliği yapan, 1910’da Diyarbekir maarif müfettişi olan Gökalp, 1912 Martında yenilenen Meclis-i Meb‘ûsan seçimlerinde Ergani/Maden mebusu oldu. Ancak meclis aynı yıl feshedildi.

MEBUSLUĞU BİR YIL SÜRDÜ

1923'te Maarif Vekaleti Telif ve Tercüme Heyeti Başkanlığı'na atanan Gökalp, aynı yılın Ağustos ayında İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Atatürk tarafından Diyarbakır mebusu olarak seçildi.

Rahatsızlanarak kaldırıldığı İstanbul Fransız Hastahanesi’nde 25 Ekim 1924’te ölen Gökalp'in cenazesi, resmî cenaze töreninden sonra Divanyolu’nda Sultan Mahmud Türbesi’nin hazîresine defnedildi.

Türkçü ve Turancı olan Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları isimli eserinde Turancılığın; Macarları, Moğolları, Tunguzları, Finuvaları içine alan bir kavimler karması olmadığı görüşünü belirterek, Turancılığı Türk halkları ile sınırlandırmış ve Türkçülük ile aynı anlamda kullanmıştır.

KAYNAK: https://islamansiklopedisi.org.tr / M. Orhan  Okay/ Suat Anar

Editör: EYYUP KAÇAR