Eylül ayıyla birlikte okulların açılması, ders zilinin yanı sıra çocukların midelerinde de zil çaldığını gösteriyor.
Eylül ayıyla birlikte okulların açılması, ders zilinin yanı sıra çocukların midelerinde de zil çaldığını gösteriyor.
2022’de başlatılan ücretsiz yemek uygulaması, okul öncesi öğrencilerin sağlıklı bir öğün alabilmesini sağlamıştı. Ancak bu uygulama, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında sessiz sedasız kaldırıldı.
Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, uygulamanın 5 milyon öğrenciye yayılacağı açıklaması hayal oldu. Şimdi, aileler çocuklarının karnını doyurmak için bocalarken, eğitimdeki fırsat eşitsizliği daha da derinleşiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, eğitim masraflarında yaşanan fiyat artışı yüzde 104,5’i buldu. Bu, zaten ekonomik zorluklarla boğuşan aileler için dayanılmaz bir yük.
Beslenme çantası maliyetleri adeta uçuşa geçti; geçen yıl aylık 770 lira olan maliyet, bu yıl haftalık 736 liraya yükselmiş durumda.
Anayasa'nın 42. maddesi, kimsenin eğitim hakkından mahrum bırakılamayacağının belirtilmesine rağmen, pratikte uygulanmıyor.
Yoksulluk, çocukları okulu bırakıp çalışmaya zorluyor. Derin Yoksulluk Ağı’nın 2023 raporuna göre, en az 20 bin çocuk eğitimden kopmak zorunda kaldı. Peki, bunun çözümü nedir?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin sessizliğini sürdürüyor. Bu yıl yemek verilip verilmemesi konusunda henüz bir açıklama yok.
Çocuk yoksulluğunun en acı sonuçlarından biri, onların bir öğün sağlıklı yemeğe bile ulaşamaması. Bu, sadece fiziksel değil, zihinsel gelişimlerini de olumsuz etkiliyor.
Çocuklar geleceğimiz, ama onlara sunulan koşullar bu geleceği karartıyor.