Serin bir ilkbahar sabahı Hasanpaşa hanından Mardinkapısı’na doğru yürüyorum. Normalde dakikalar sürecek yolum, tanıdık esnafların kısa sohbetleriyle yaklaşık yarım saat sürdü. Büyüklerimizin Eywana Abbas dediği Dedem Abbas’ın kahvesinden geçiyordum. Eskiden üstü hasırla çevrelenmiş ağaçlarla rengârenk çiçek bahçesiydi. Ortasında bazalt taşlarla yapılmış süs havuzuyla oturanların ayrılmak istemediği huzur dolu bir bahçe mazide kalmıştı.

Abbas’ın parkı yarısını genişletilen Gazi caddesine kurban vermişti. Artık ön tarafı ıssız eski güllük gülistanlık günlerinden eser yoktu. Oysa ne günler yaşadık burada bir mahalle büyüğü kahvenin merdivenlerinden çıkınca, delikanlılar hafif doğrularak selam verdiği, Kahveyi işleten kahveci Abbasın damadı eniştem Meşhur Kuşbaz Memah (Mehmet Oku) serseri görünüşlü kişilerin girmesine izin vermediği nezih bir mekandı. Veysi Beg, akrabası Ögretmen Hakkı istemihan'ın sohbetine konuk olunduğu zaman orada oturmanın bir şeref, bir onur işaretiydi. Berber Turan, Dolma Reco, Kasap hatip’in bize söz verdiği zaman kabul görülmenin bizlere bir saygınlık kazandırdığı bir hayat mektebiydi. Abbasın parkında tanıdık bir yüz görünce sevindim. Babamın arkadaşı Xalo Celil “Hele gel bi teze çay içelim” diye davet edince oturup eski günlerden sohbet ettik.

Mardinkapının Ünlü simaları ayakkabı tamircisi Pineci Kaso’yu ömrünün sonuna kadar baktıgı leçekli deli kadın Deli Dode’yi  gün boyu sırıkla gezen Velimiz Alişan’ı yad ettik. Birde Deli Selim vardı dedim. Xalo.Celil ‘’Rehmetli Selim akrabam olur, aslında deli değildi. Hayatı boş verip sokaklarda yaşamaya başlayınca delirdi. O sevdası yüzünden sokaklara düşmüş bir biçareydi. ’’ Xalo Celil’in anlatımını not aldım, düzenleyerek size anlatayım.

Rehmetli deli selim  Diyarbakır’ın Çınar ilçesinin Uzgider eski adıyla Dirêjık köyündendir Rahmetli babası Hacı Mehemedê Teyo’dur

Selim.. Köylerine çok yakın komşu Caferik köyünde T...  adındaki kızı sever. Köyün çeşmesinde göz göze gelip, pınar başlarında buluşurlar. Kızın anne ve babası aileni gönder der, vereceklerini söyleseler de.  Araya başka hatırlı bir aile girince vazgeçip kızı vermezler. Selim’in sevdalandığı kızı Mardin’in. Derik İlçesine bağlı Bûxûr köyüne gelin verirler. Deli Selim gençken varlıklı bir ailenin çocuğudur. Bir süre geçince içinde kaynayan sevda volkanına daha fazla direnemez. Sevdiği kızı görmek için o köye gider. Bu sevdadan haberi olan T…. 'nin kocası ve akrabaları tarafından hastanelik edinceye kadar dövülür. Önce ailesine kimden dayak yediğini söylemese de ailesi anlar. Bu olaydan sonra Selim köyüne döner, bu kez de evli bir kadının peşinden gittiği için kendi akrabaları tarafından dışlanır. Günlerce evden çıkmaz inzivaya çekilir. Gerçek bir aşk hikayesidir.  Deli selim perişan bir halde Diyarbekir caddelerini mekân tutar. Aile ve akrabaları her seferinde alıp köye götürürler.

Köylüler psikiyatri uzmanlarının yolunu! Bilmediklerinden, Diyarbekir ve çevresinde olan mübarek insanları tek tek ziyaret ederler. Pil hatap, Sultan Şeyhmus, Sini Seydoş, Seyfülmülükte Şeyh güzel yatırına götürseler de fayda etmez. Deli Selim hiç konuşmamakta, gözleri hep uzaklara bakmaktadır. Zamanla ailesi de onu başıboş bırakır.

Esnaf yemek verse yer, kimseye minnet etmez, para istemez, Diyarbekir kırıx'ının deli versiyonudur. Üşüdüğü zaman Fırın duvarına sırtını verir,burası benim sobamdır der, Terlediği zaman Dicle çayına dalar, canı meyve çekerse Hevsel bahçesinde aluce, dut yer. Günlerce yıkanmayıp artık üzerindeki kazağı kirden görünmez hale görünce Esnaf bir tişört alır, hamama götürüp keseletir ama bir hafta içinde yine aynı sefil halini alır. Deli dense de o aslında Kavuşamadığı Leyla'sının Mecnunu belki de başka bir deyişle Hakkarili Şeyh Ahmed-i Hani gerçekte yaşanmış olan ‘’Mem u Zin’’  öyküsündeki aşkın modernize edilmiş halidir. Deli selim sevdasının arkasında kale gibi durdu, hiçbir güzele sevdalanmadı, dikkat eden varsa güzel bir kız gördüğünde bakışlarını çevirdi, Belki de bir şiirinde

''Şimdi sen gidiyorsun ya

herkes sana benzeyecek,''

diyen Yılmaz Erdoğan gibi düşünüyordu.

Şimdi söyleyin bana hangi erkek günümüzde bir sevdaya tutulup, kavuşamayınca hayatı kendine zindan eder. Sevdiği kız uğruna sessizliğe bürünür. Selim'e göre 7 milyar insanın yaşadığı dünyada bir kendisi bir sevdalısı vardı. Bu yazımı sosyal medyada veya günlük hayatta birden fazla kıza ümit veren delikanlılara teessüf ederek, ithaf ediyorum.

1 – görsel Benim objektifimden 1990 Diyarbakır Mardinkapı Dedem Abbas’ın kahvesi. Yol genişletilmeden önceki orijinal hali,

2 - Görsel Deli Selim fotosu Ali Soydan.