Diyarbakır ve çevresi, uzun yıllardır üzerine yapışan olumsuz bir imajla mücadele ediyor.


Son yıllarda bölgeye olan ilgi artmasına rağmen, bazı dizi ve filmler bu olumsuz imajı perçinlemeye devam ediyor. Özellikle aşiret çatışmaları ve şiddet içerikli senaryolar, bölgenin gerçekleriyle bağdaşmayan ve önyargıları körükleyen bir tablo çiziyor.

Kanal D'de yayınlanan ''Uzak Şehir'' dizisi, bu durumun en son örneklerinden biri. Lübnan dizisi Al Hayba'nın yerli uyarlaması olan dizi, Mardin'de çekilmesine rağmen şiddet olaylarını ve çarpık akrabalık ilişkilerini abartarak bölgenin gerçekleriyle bağdaşmayan bir imaj oluşturuyor. 

Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu'nun da belirttiği gibi, bu tür senaryolar bölgeler arasında önyargıyı besliyor ve ayrımcılığa yol açıyor.

Aslında bu durum sadece Diyarbakır için değil, benzer özellikleri taşıyan birçok bölge için de geçerli. Reyting uğruna böylesine hassas konuların istismar edilmesi, hem bölge halkını hem de izleyicileri yanıltıyor. Oysa ki, bu bölgelerin zengin kültürel mirasları, doğal güzellikleri ve sıcakkanlı insanları hakkında daha pozitif ve gerçekçi hikayeler anlatılabilir.

Böylesine önemli bir konuda yapımcıların ve senaristlerin daha duyarlı olmaları gerekiyor. Bölge halkının görüşleri alınarak, gerçekçi ve yapıcı hikayeler üretilmeli. Aksi takdirde, bu tür diziler sadece reyting kaygısıyla hareket eden ve toplumsal duyarlılıktan uzak bir sektörün ürünü olmaktan öteye geçemeyecek.

Diyarbakır gibi kadim bir şehrin, sadece şiddet ve çatışmalarla anılması kabul edilemez. Bölgenin zengin tarihini, kültürünü ve insanlarını doğru bir şekilde yansıtan yapımcılara ve senaristlere ihtiyaç var. Umarız ki, ''Uzak Şehir'' dizisi bir ders olacak ve bundan sonraki projelerde daha duyarlı bir yaklaşım benimsenerek, bölge hakkında doğru ve olumlu algılar oluşturulmasına katkı sağlanacaktır.