Kahve, dünya genelinde en çok tüketilen içeceklerden biridir. Ancak, kahve severler olarak içtiğimiz kahvenin sağlığımıza olan etkilerini ne kadar biliyoruz? Kahvede bulunan mikotoksinler ve bunların vücudumuza yapabilecekleri hakkında bilgi sahibi olmak, kahve tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemizi gerektirebilir. Peki, kahveyi kavurmak küfü öldürüyor mu ve bu toksinler sağlığımıza nasıl zarar verebilir? İşte konuya dair merak edilenler…
MİKOTOKSİNLER NEDİR?
Mikotoksinler, küfler tarafından üretilen toksinlerdir. Kahve çekirdekleri ve diğer tahıllar üzerinde uygun şekilde saklanmadıklarında bu toksinler oluşabilir. Kahvede sıkça rastlanan iki mikotoksin okratoksin ve aflatoksindir. Her ikisi de insan vücudu için zararlıdır ve sürekli tüketildiğinde zehirlenmeye yol açabilir.
KAHVE İÇİNCE NEDEN SIK SIK İDRARA ÇIKMA HİSSİ GELİR?
Kahvenin içeriğinde bulunan güçlü mesane ve böbrek toksini, vücudun bu bölgedeki toksini seyreltmek için diğer bölgelerden sıvı çekmesine neden olur. Bu durum, sürekli idrara çıkma hissine yol açar. Kahvede bulunan mikotoksinlerden biri olan okratoksin (OTA) özellikle böbrekleri hedef alır ve dehidrasyona neden olarak sık idrara çıkma isteğini artırır.
OKRATOKSİN VE OTA NEDİR?
Okratoksinlerin iki ana formu vardır; biz kahve ile bağlantılı olan ve daha toksik olan okratoksin A (OTA) üzerinde duracağız. OTA, hem yeşil hem de kavrulmuş kahve çekirdeklerinde bulunabilir ve birçok ülkede bu bileşiğin seviyeleri için katı limitler belirlenmiştir. Ancak, ABD'de kahve için herhangi bir standart bulunmamaktadır.
TÜRKİYE'DE DURUM NE?
Türkiye Gıda Kodeksi'ne göre, kavrulmuş kahve çekirdekleri ve çözünebilir kahvede belirli bir OTA sınırı bulunmaktadır. Anadolu Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, yerel marketlerde satılan kahve örneklerinde çeşitli miktarlarda OTA bulunduğunu ve bu örneklerden sadece 12 tanesinin Türk Gıda Kodeksi tarafından belirlenen limitler altında olduğunu göstermiştir.
KAHVEYİ KAVURMAK KÜFÜ ÖLDÜRÜR MÜ?
Kahve de dahil olmak üzere değişik kaynaklardan gelen OTA; kanser, beyin hasarı, hipertansiyon ve böbrek hastalığı ile ilişkili olduğu için bir sorundur. Ayrıca, OTA için bağışıklık sistemini baskılayıcı, teratojenik ve kanserojenik etkiler bildirilmiştir. Bir başka raporda, "Mevcut kanıtlar, OTA'nın doğrudan genotoksik bir karsinojen olduğunu göstermektedir" denmektedir. Tüm bu çalışmalar, normalde tek bir fincan kahvede ortaya çıkandan çok daha yüksek miktarlarla test edilmiştir. Bununla birlikte, bu toksinin düşük dozlarına zaman içinde kronik olarak maruz kalmanın riskleri vardır. Vücudunuzda zamanla birikebilir.
İşlenmiş gıdaların çoğunda ve uzaklardan kamyonlarla getirilen birçok taze üründe "güvenli" seviyelerde OTA ve diğer küf toksinleri bulunur. Küf toksinleri birbirine karıştığında etki daha kötüdür, ancak gezegendeki hiçbir ülkenin birleşik toksinler için standartları yoktur. Bu, işlenmiş gıdaların sizin için kötü olmasının birçok nedeninden biridir.
Kahve tüketirken, içtiğimiz kahvenin mikotoksin içeriğini ve bu toksinlerin sağlığımıza olan potansiyel etkilerini göz önünde bulundurmak önemlidir. Yüksek kaliteli kahve satın almak, mikotoksin riskini azaltabilir ancak tamamen ortadan kaldırmayabilir. Bu nedenle, kahve tüketiminde dikkatli olmak ve bilinçli tercihler yapmak sağlığımız için faydalı olacaktır.
