Zam haberlerinin ardı arkası kesilmez oldu, artık aylık,yıllık değil günlük zamların geldiği sabahlara uyanıyoruz.

Zam haberlerinin ardı arkası kesilmez oldu en son gelen fiyat güncellemesi(!) ile ekmek, Diyarbakır’da 12 TL oldu.

Peki tüm dünyada ve Türkiye’de bu kadar buğday rekoltesi fazla olmasına rağmen ve fiyatlar 8 ila 9 TL bandında iken niye artıyor?. Gelin kısaca özetleyelim; seçim öncesi 19 TL olan benzin ve mazot şu anda 35 tl’yi geçti. Yaklaşık yüzde 80 -90 larda bir zam artışı oldu. 'Benim arabam yok bana ne benzin zammından.' demek geçerli bir argüman mı? Belki araban yok ama toplu taşıma ücretleri arttı, ürünün nakliye ücretleri arttı, buna bağlı olarakta işçilik ve diğer maliyetlerin artması da buna benzer zamları tetikliyor. Asgari ücret ve enerjiye yapılan güncellemeler serbest piyasa ekonomisinde işletmeler tarafından refleks verilerek ve buna göre artışları yansıtılarak enflasyonun daha da artmasına neden oluyor.

Hem zam yapacaksın hem de enflasyonun düşmesini bekleyeceksin, ekonominin mentalitesinde olmayan bir absürt olaydır bu. Herkesin anlayacağı bir basit anlatımla tarladaki ürünün evimize gelene kadarki dolaşımını ve fiyatlandırılmasını yazarsam ne demek istediğimi anlarsınız…

Adana’daki bir tarladan hiç para vermeden aldığımız domates için yaklaşık 2 TL'lik bir kasalandırma ücreti ve 2 TL'lik de doldurma ve hammaliye ücreti yazalım. Etti mi para vermeden aldığımız domates 4 TL,.

Bunun Diyarbakıra tahminen kilo başı nakliyesi 1 TL olsun . Toptancılar sebze ve meyve haline getirdik , getirilen kamyonun indirilmesi ve sergilenmesi için ortalama kilo başı 2 TL maliyet ekledik. Hiç para verilmeden alınan domates 7 TL’ye şimdiden ulaştı.. Toptancı karı, vergi ve ürünün manav veya süpermarketlere tekrar taşınması için 3 TL'ik bir ekleme daha ilave ettik .10 TL’ye markete gelen ürünün karlı satışı ile yaklaşık 12-13 TL bandında para verilmeden alınan domatesin son satış fiyatı belli oldu bu ekmek içinde aynı sistematiği yazabilirim.Yani sen enerjiyi, asgari ücreti ve tüm vergileri artıracaksın ama insanların sofrasına ucuz et, ucuz ekmek veya servise gelmesini bekleyeceksin(!).

Kısa ve orta vadede tüm vergi yükünü dar gelirliye bindirerek onların ayakta kalabileceğini umacaksın..

Ülkemizin ekonomisi büyüktür G-20 seviyelerinde bir ölçeğimiz var. Fakat ona rasyonel bir şekilde kullanıp gelirleri tabana yaşayamazsak ülke Hindistan vari çok çok zengin ve açlık sınırında yaşayan insanlarla oluşmuş coğrafya haline gider. Unutulmasın ki huzur ve güvenin artması, kaotik ortamların oluşmaması ekonominin tabandaki refah artışı ile olur.

Sözlerimi burda noktalarken hepinize iyi haftalar diliyorum