20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nün dünyadaki izdüşümü savaşlarda öldürülen çocuklar. Ülkemizde ise c*nsel istismar, ölüm, yoksulluk...

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 20 Kasım 1959 yılında Çocuk Hakları Bildirgesi‘ni, 20 Kasım 1989’da Çocuk Haklarına dair Sözleşmeyi kabul etmesi nedeniyle "Çocuk Hakları Günü” olarak 1990 yılından beri kutlanmaktadır.

Bu yılki Dünya Çocuk Hakları Günü, İsrail’in Filistin’de, Lübnan’da, Suriye’de ve diğer komşu ülkelerde katlettiği çocuklar damgasını vurdu. Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul eden Birleşmiş Milletler ne yapıyor. Ne tür müeyyide uyguladığına baktığımızda, pekte bir şey göremiyoruz…

 Ülkemizde de çocuklar, istismar vakaları, derin yoksulluk gibi konularla gündeme geliyor. Kaybolan ve öldürülen çocukların sayısı her geçen gün artıyor.

Yaklaşık iki ay önce 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesi, geçtiğimiz haftalarda Selçuk’ta 5 çocuğun yoksulluktan yanarak ölmesi, yine İzmir’de 13 yaşındaki çocuğun AIDS’ten ölmesi, ülkemizdeki çocukların durumunu göz önüne seriyor…

Türkiye, son yıllarda, son aylarda, son günlerde bu suçluluk duygusuyla çok yüzleşti. Ülkenin dört bir yanından çocuklara yönelik ş*ddet, taciz, tecavüz, çocuk ölümleri haberleriyle yüzlerce kez karşılaşıldı.

Rakamlar, araştırmalar her geçen gün 2 -3 çocuğun istismara maruz kaldığını söylüyor. Devletin bu konu ile ilgili yürüttüğü politikalar eksik ve yetersiz olduğu düşünülüyor. Aile ve Sosyal hizmetler Bakanlığı'nın daha etkin sahada olması gerekir.

ÇOCUKLARIN KORUNMASI İÇİN ÖZEL YASA ÇIKARILMALI

Mevcut yasaların başta istismar olmak üzere çocukları yeterince koruyamadığını söyleyebiliriz. Söylemler, eylemler, kullanılan ifadeler bile bu konular ile ilgili içler acısı. Koruyamamak sözünün altına çok fazla madde ekleyebiliriz.

Bebeklerin ve çocukların korunması için özel bir yasa, kanun çıkarılmalıdır. Sokakta ve evde ş*ddet, dayak, zulüm, istismar, küçük yaşta çalıştırmalar devam etmektedir. Mevcut yasalarda ne varsa da uygulama kısmında sorunlar var… Ya  eksik veya yetersiz…

İstismarın aması, fakatı olmamalıdır.. Ancak mevcut yasalarda çok detay ve amalar, fakatlar var. Çocuk beyanı esas kabul görmediğinden, özellikle niteliksiz c*nsel istismarların ispatı zor. Şayet ispat edilmezse davanın seyri beraat kararına kadar gidebiliyor. Bu durum da çocuklarda toparlanması güç ağır travmalar bırakıyor.

Nitelikli c*nsel istismarda ise her şey ortada olmasına rağmen çok güçlü detaylarla ispatlanması gerekiyor. Bu da ayrı bir sorun teşkil ediyor.

ÇOCUK HAKLARI DEYİNCE İLK AKLA GELEN

Çocuk hakları deyince insanların aklına açlıktan ölen, çocuk yaşta zorla evlendirilen, çalıştırılan, savaşlarda ölen çocuklar geliyorsa ve aklımızda güzel bir resim canlanmıyorsa çocuk haklarından bahsedemeyiz.

Araştırmalara göre dünyada 300 milyondan fazla çocuk, işçi olarak çalıştırılmaktadır. Sadece Türkiye’de yasak olmasına rağmen 900 bini aşkın çocuk sanayi sektöründe çalışmaktadır. 300 binden fazla çocuk dünyanın farklı bölgelerinde hayatını kaybetmektedir. Binlerce çocuk savaşlarda katledilmektedir. Bir o kadar çocuk da köle tacirleri tarafından işçilik yapması ya da fuhuş için alınıp satılmaktadır.

Çocuk gelinler; Türkiye’nin de dahil olduğu yüzlerce ülkede çocuk pornografisi ve çocuk tacizleri oranında ciddi artışlar yaşanmaktadır.