Özellikle Mesleki Eğitim Merkezleri’nde staj yapan gençlerin, ağır işlerde çalıştırılması kabul edilemez bir durum. Bu gençler, meslek öğrenirken güvenliklerinin sağlanması gereken bir ortamda olmalıdır.

Diyarbakır’da yaşanan trajik bir olay, işte bu sıkıntılı konuyu bir kez daha gözler önüne serdi. Henüz hayatlarının baharında olan, geleceğe umutla bakan 17 yaşındaki Ömer Çakar'ın meslek stajı sırasında yaşamını yitirmesi, hepimizi derinden üzdü. 

Diyarbakır Oto Galericiler Sitesi'nde klima montajı için gittiği yerde yaşadığı elim kaza, ailesinin iddialarına göre, olay bir ihmalin sonucu olarak meydana gelmiş. Ancak bu olay sadece bir ailenin dramı değil, daha geniş bir sorumluluk alanına işaret ediyor.

Mesleki eğitim, gençlerin hayata hazırlanmasında kritik bir rol oynar. Ancak bu eğitimin verildiği ortamların güvenliği, öğrencilerin geleceğe hazırlanırken en öncelikli unsur olmalıdır. Maalesef, bu tür trajik olaylar sıkça yaşanıyor ve gençlerimiz risk altında.

Özellikle Mesleki Eğitim Merkezleri’nde staj yapan gençlerin, ağır işlerde çalıştırılması kabul edilemez bir durum. Bu gençler, meslek öğrenirken güvenliklerinin sağlanması gereken bir ortamda olmalıdır. Denetimlerin sıklaştırılması ve ihmali olanlar için ciddi yaptırımların uygulanması gerekir.

Çocuklarımızın eğitim gördüğü her alanda, güvenlikleri için gerekli önlemler alındıktan sonra eğitimleri verilmelidir. Çocuklar MESEM'e beceri kazanmak, bir meslek sahibi olmak için geliyor, ölmek için değil. 

Diyarbakır'da stajyer öğrencinin ölümüyle sonuçlanan bu ve benzeri kazalar, Türkiye'deki MESEM'lerin çoğunda meydana geliyor. Yaşanan bu kaza ilk değil.

Bu tür elim olayların tekrarlanmaması için yetkililerin acilen harekete geçmesi, denetimleri sıklaştırması ve ihmali olanları cezalandırması gerekiyor.

Aileler, çocuklarını eğitime gönderirken onların güvende olacağına dair bir güvence isterler ve bu hakları da var. Üstlenilen her türlü eğitim sorumluluğu, gençlerin güvenliğini öncelik olarak kabul etmelidir. Eğitim kurumları ve iş yerleri, gençlerin geleceğini şekillendirirken aynı zamanda onların güvenliğini de sağlamakla yükümlüdür.

Unutmayalım ki, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin güvenliğini sağlamak, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur. Her birimiz, bu tür durumların yaşanmasını engellemek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz.

Umarım bu tür acı olaylar tekrar yaşanmaz ve gençlerimizin eğitim hayatları, güvenli bir ortamda devam eder. Geleceğimizin mimarları olan gençlerimiz, güvenli ve destekleyici bir ortamda yetişmeyi hak ediyor.