Huzur hakkının verilmesi gereken bir kesim varsa o da emeklilerdir. Yıllarca devlet için çalıştıktan sonra, ömrünün son yıllarını huzur ve rahat içinde geçirmek en doğal hakları. Ancak emekliler huzursuz. Açlık sınırının altında maaş alan emekliler, ay sonunu getirmek için hayat pahalılığı ile cebelleşiyor. 'Ay sonunu nasıl getireceğim' diye kara kara düşünüyor. 

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Ekim 2022 verilerine göre Türkiye'de 13,1 milyon emekli bulunuyor.

Yüzde 25 oranında zamla birlikte en düşük emekli maaşı 7 bin 500 liradan 9 bin 375 liraya yükselmiş oldu. 

Bugünkü şartlarda bu maaşla emeklinin geçinebilmesi adeta mucize. Bunun bir mucize olduğunu yapılan araştırmanın sonuçları ortaya koyuyor. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (TÜRK-İŞ), Haziran 2023'e ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 10 bin 373 TL'ye, yoksulluk sınırı 33 bin 788 TL'ye yükseldi. 

Bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti' de aylık 13 bin 471 TL'ye çıktı.

Binlerce emekli şikayetçi ve yüzde 25'lik artıştan memnun değil. Nasıl memnun olsun ki; bu hayat pahallılığında verilen maaş oldukça yetersiz.

Hemen hemen her çalışan iyi bir emeklilik yaşamını sürdürmeyi hayal eder. 'Şöyle bir emekli olayım da' der ve hayallerini sıralardı. Ancak, durum değişti. o tatlı hayallerin yerini, 'emekli olduktan sonra, nerede, nasıl çalışabilirim' kaygısı aldı.

Biliyorsunuz son yıllarda hep ''huzur hakkı''ndan söz edilir oldu. Bu kavram genellikle iş dünyasında geçerlidir. Şirketlerde olan ''huzur hakkı'' kavramı ile uygulaması, 31 Ocak 2012 tarih ve 28190 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 162 Seri No.lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği ile kamu görevlileri ve memurlar için de uygulanmaya başlandı.

Emekliler de 'huzur hakkı'nın en çok kendilerinin hakkı olduğunu söylüyor. Bu huzurun da verilecek iyi bir maaşla mümkün olabileceğini belirtiyor.

Emeklilere, yıllarca devlet için yaptığı hizmetin karşılığı hakkıyla verilsin. Rahat ve huzur içinde ekonomik sıkıntı yaşamadan insanca bir yaşam sürdürebilmeleri için gerekli ücretin verilmesi emeklinin hakkı. 

Yıllarca verilen hizmetin karşılığı bu olmamalı. Bu durum emeklilere reva görülmesin.

Emekli ''Huzur hakkı'nı bekliyor.