Sofralarımızın güvencesi olması gereken gıda sektöründe yaşanan son skandal, tüketicinin güvenini yerle bir etti.
Sofralarımızın güvencesi olması gereken gıda sektöründe yaşanan son skandal, tüketicinin güvenini yerle bir etti.
Ünlü bir köfte zincirinde domuz eti tespit edilmesi, hem sağlığımızla hem de etik değerlerimizle dalga geçildiğini gösteriyor. Peki, nasıl oluyor da böyle bir olay, kamuoyunun gündeminden bu kadar çabuk düşebiliyor? Gelin, bu skandalın perde arkasına birlikte bakalım.
Bilindiği gibi, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde, ünlü bir köfte zincirinde domuz eti tespit edildi. Ancak, şirketin mahkeme kararıyla isminin açıklanamaması, bu skandalın üzerini örtmeye yönelik bir girişim olarak değerlendiriliyor. Bu durum, tüketiciyi bilgilendirme hakkından mahrum bırakırken, aynı zamanda diğer firmalara da ''yanıma kar kalır'' düşüncesiyle benzer uygulamaları yapma cesareti veriyor.
Zincir köftecide domuz eti aylar önce tespit edilmişti. Ancak, şirketin hukuki süreçleri kullanarak bu durumu kamuoyundan saklaması, sistemde ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor.
Bu tür olaylar, gıda güvenliği konusundaki denetimlerin yetersiz olduğunu ve gıda sektöründeki bazı oyuncuların, tüketicinin sağlığını kar uğruna hiçe saydığını ortaya koyuyor.
Tüketici olarak bizler, bu tür durumlarla karşılaştığımızda sessiz kalmamalı, haklarımızı aramalı ve yetkililerden gerekli önlemleri almalarını talep etmeliyiz.
Soframıza konan her lokmanın güvenilir olduğuna inanmak istiyoruz. Ancak, yaşanan bu olaylar, bu inancımızı sarsıyor. Gıda sektöründe şeffaflığın ve denetimlerin artırılması, tüketicinin korunması için elzemdir. Aksi takdirde, sofralarımızdaki zehir, sağlığımızı tehdit etmeye devam edecektir.