Gözlerimizin rengini, saçlarımızın şeklini, parmaklarımızın uzunluğunu kabul etmekte sıkıntı duymuyorken; vücut ağırlığımız ve bedenlerimizin şeklini kabul etmemekte neden böylesine ısrarcıyız? Bu ısrarın özündeki fikir bize mi ait, yoksa milyar dolarlık bir endüstri tarafından satılan ve gayriihtiyari almış bulunduğumuz bir fikir mi? Yansıttığı ideale ulaşabilirsek mutlu, sağlıklı, başarılı olacağımız ve endişeleri geride bırakacağımız düşüncesine inandıran, takviyeler, yaşam tarzları ve hatta ameliyatlar satan bir endüstri…

Bedenlerimizi idealize edilmiş tek bir boyuta tıkıştırmaya çalışan bu endüstriyel yaklaşımlar, her gün dozunu arttırarak hızla yaşamlarımızı istila ediyor. Oysa vücutlarımızın farklı olması amaçlanmıştır; vücut çeşitliliği bir gerçektir, bir kusur ya da büyük bir sağlık sorunu değil! Hepimiz farklı şekil, boyut ve hacimlerle yaşamda yer alıyoruz. Bu farklılıkların görmezden gelinerek, herkese uyan tek bir beden biçilmesi ve bunun idealize edilmesi ne kadar mantıklı olabilir ki?

Günümüzde, kadınlar için belirlenen ideal vücut tipi incelikle karakterize edilirken, erkekler için de daha az vücut yağı ve daha yüksek oranda kasla örtüşmektedir. 

İdealize edilen bu vücut imajlarının daha arzu edilir olduğu, diğerlerine göre daha çok tercih edildiği vurgusu; vücudumuzda yanlış giden bir şeyler olduğu düşüncesini uyandırır. Yeterince iyi olmadığı, sağlıksız olduğu… Gerçek şudur ki: Bir vücuda sahip olmanın ‘yanlış’ bir yolu yoktur. O, değişen dar güzellik standartlarına sığmadığı için cezalandırılamayacak kadar biricik ve özeldir.

İdeal vücut imajına dair standartları içselleştirmek; zayıf vücut imajı için bir tetikleyici olabilmektedir. Düzensiz yeme davranışları oluşturabilmekte, ruh hali ve kaygı bozukluklarına neden olabilmektedir. Buna karşı koymanın en güçlü yollarından biri ise, vücut çeşitliliğini kabul etmek, vurgulamak, teşvik etmek ve kutlamaktır. Ayrıca, unutmamak gerekir ki, beden şeklimiz bir sağlık ölçütü değildir. 

Zayıf olan birinin sağlık ya da beslenme sorunları olabileceği gibi, kilosu olan bir birey de pekâlâ sağlıklı olabilir ve herhangi bir beslenme problemi yaşamıyor olabilir. Yani sağlığı vücut imajı ile değerlendirmek oldukça sağlıksız bir yaklaşımdır. Her zayıf insan sağlıklı olmayacağı gibi her kilolu birey de hasta değildir.

Bu hafta; sağlıklı, zinde ve güçlü vücutların her şekil ve boyutta olabileceği düşüncesini benimseyerek yol alalım. 

Vücutlarımızın çeşitliliğini kutlayalım. Onları genel kalıplar, varsayımlar, yanlış inançlar ile bir standarda hapsetme ağırlığından kurtaralım.

Vücudumuza duyduğumuz memnuniyeti, şefkat ve sevgiyi büyüttüğümüz bir hafta olsun!