Diyarbakır’ın Bağlar Belediyesi'ne 2019 yılında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından atanan AKP'li Hüseyin Beyoğlu'nun adı, son günlerde kamuoyunun gündeminden düşmüyor.

"Rüşvet davası" kapsamında tutuklanan Beyoğlu, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı rapor ve evinde ele geçirilen 4 milyon lira değerindeki döviz ve altınlarla bir kez daha kamuoyunun dikkatini çekti.

İktidar partisine mensup bir belediye başkanının tutuklanması, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Beyoğlu'nun, duruşmaya katılmadığı için tutuklandığı belirtiliyor.

Yargı, Beyoğlu'nun tutuklu ya da tutuksuz yargılanmasına karar verecek. Ancak, asıl önemli olan Beyoğlu'nun bu süreçte vereceği ifadeler.

Geçtiğimiz günlerde medyaya yansıyan müteahhit Nusret Bekiranlı, çarpıcı ifadelerde bulunarak, rüşvet vermek istemediğinde kendisine "Herkesten alıyoruz" denildiğini ileri sürdü. 

Bu "herkes" kim ya da kimler? Bu soruların cevabı, Beyoğlu'nun vereceği ifadelerde saklı olabilir.

Bir diğer iddia ise Beyoğlu'nun görev yaptığı dönemde bazı köşe yazarlarına ve yerel gazetecilere düzenli olarak para verdiği yönünde. Bu iddiaların gerçek olup olmadığı, yine Beyoğlu'nun vereceği ifadelerle netlik kazanacak. 

Umarız, basınla ilgili bu söylentiler asılsızdır. Ancak, bu süreçte ortaya çıkacak her bilgi, kamuoyunun güvenini tazelemek açısından büyük önem taşıyor.

İktidara mensup bir belediye başkanının "rüşvet"ten yargılanması, akla diğer belediyelerde yaşanan usulsüz harcamaları da getiriyor. 

Son yerel seçimde yapılan devir teslim törenlerinde, makam odalarına milyarlarca lira harcayan, usulsüz harcama ve ihale yapan belediye başkanları gündeme gelmişti.

Özellikle yüzlerce ev ve arsa sahibi başkanlar, kamuoyunun dikkatini çekmiş, konu günlerce medyada haber olmuştu.

Beyoğlu'nun yargılanması, bu tür olayların ortaya çıkması açısından bir milat olabilir mi? 

Bu diğer belediye başkanları için de bir başlangıç olacak mı? 

Sonuç olarak, Bağlar'da sular durulacak mı, yoksa daha büyük dalgalanmalar mı olacak, hep birlikte göreceğiz.