Kadınlar Günü denince Ahmet Kaya'nın ''Bu ne yaman çelişki anne'' sözlerinin geçtiği türküsü aklıma geldi.

Tabi şarkının anlatıldığı olay başka, ama ben, kadınlara yönelik yaşanan çelişkiyi göstermesi açısından türküde geçen bu sözünü belirttim. Türkiye'de kadınlara yönelik açıklamalar, bakış açısı hep çelişkilerle dolu değilmi?. 

Sözde kadınlara değer veririz, ancak günlük yaşamda bu değeri hissettirmekte zorlanırız. Cennetin annelerin ayaklarının altında olduğunu söyleriz, fakat bu sözler eyleme dönüşmez. Yani hep çelişkilderle doluyuz, sözlerin en alasını söyleriz, ama uygulamayız. 

Bir toplumun ilerlemesi, gelişmesi ve adil bir yapıya kavuşması, kadın haklarına verilen değerin önemli bir göstergesidir. 

Maalesef, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin artması ve cinsiyet eşitsizliği devam ediyıor.

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin ardından kadına yönelik şiddet olaylarında artış yaşanmaya başlandı. 2024 Ocak ayındda 31 cinayet 21 şüpheli 52 kadının ölümü ve Şubat ayında da 36 cinayet, 17 şüpheli ölüm olmak üzere 53 kadın öldü. Ancak sorun sadece istatistiklerle değil, toplumun kadına bakış açısıyla da ilgilidir.

Kadına yönelik bakış açısı değişmediği sürece bu şiddet olayları devam edecektir.   Gelişmiş ülkelerde kadına yönelik şiddet ve cinayetleri bizdeki gibi değil. 

Toplumun bu konuda ciddi anlamda eğiti,me tabi tutulması gerekir. Toplumun bilinçlenmesi, eşitlik konusunda farkındalığın artırılması bakış açısını değiştirecektir. 

Okullarda, medyada ve kamuoyunda cinsiyet eşitliği konusunda yapılan çalışmalar, bu değişim sürecine önemli katkılar sağlayacaktır.

Adalet sisteminin kadına yönelik şiddetle mücadelede etkin ve caydırıcı olması büyük önem taşıyor.  Hukuki süreçlerin hızlanması, cezaların daha etkili bir şekilde uygulanması, mağdurlara destek sağlayacak mekanizmaların güçlendirilmesi şart. Ayrıca, toplumda kadına karşı şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayan kampanyalar düzenlenmeli ve bu konuda duyarlılık oluşturulmalıdır.

Birde en önemli konulardan biri de kadının ekonomik bağımsızlığını kazanması. Bu da kadınlara yönelik önemli bir adım olacaktır. Kadınların iş hayatına daha fazla katılması ve eşit ücret alması için teşvik edici politikalar geliştirilmelidir. Ayrıca, kadın girişimcilerin desteklenmesi, ekonomik güçlerini artırarak toplumdaki rollerini güçlendirecektir.

Toplumsal düzeyde yapılacak düzenlemelerin yanı sıra bireysel düzeyde yapılacak çalışmalar bu sorunun çözümüne önemli katkı sağlayacaktır. 

Her bir birey, kendi davranışlarını ve tutumlarını gözden geçirmeli, cinsiyet eşitliğine ve kadın haklarına saygı göstermelidir.

Sevgi ve saygıyla kalın,