Hepimiz kilo vermek için bir noktada diyetlere başvurduk, değil mi? Kalori saydık, sevdiğimiz yiyeceklerden vazgeçtik, ama sonuç? Uzun vadede hep aynı noktaya döndük.
İşte tam da bu noktada, kilo verme üzerine zihnimizdeki bariyerler devreye giriyor. Çünkü kilo vermek sadece bedenle ilgili bir savaş değil, aynı zamanda zihinle kurduğumuz bir mücadele.
Peki bu mücadelede kendi gücümüzü nasıl bulacağız?
Bir diyet planından başka bir diyet planına yönelerek değil, kendimize dönüp bedenimizle gerçek bir diyalog kurarak…
Zihnimiz, yeni bir alışkanlık edinmek veya hayatımızda köklü değişiklikler yapmak istediğimizde, fısıldama modunu aktifleştirerek gizli sabotajcılarını üstümüze yöneltir:
İşte bu sabotajcıların en yaygın taktikleri:
- "Hep böyle olacağım" İnancı: Genetik veya metabolizma gibi dışsal faktörlerin arkasına sığınarak, değişimin imkansız olduğu düşüncesini yerleştirir. Bu inanç, aslında zihnimizin konfor alanından çıkmak istememesinden kaynaklanır.
- Mükemmeliyetçilik- Ya Hep Ya Hiç Tutumu: Her şeyi mükemmel yapma ihtiyacı ve "ya tamamen başarırım ya da hiç başaramam" gibi katı bir bakış açısı, en ufak bir hata durumunda (Örneğin; tek bir lokma yersem) tüm çabaların boşa gittiği hissine kapılmamıza neden olur. Bu da motivasyonumuzu düşürerek bizi pes etmeye iter.
- Duygusal Yeme: Stres, üzüntü gibi duygularla başa çıkmak için yemeği kullanır. Bu, kısa vadede rahatlatıcı olsa da, uzun vadede sağlık sorunlarına ve kilo alımına yol açabilir.
- Kendi Potansiyelimizi Sınırlama: Bilinçaltımızda, başarıdan çok mücadeleye odaklanmak gibi gizli motivasyonlar barındırabiliriz. Bu da bilinçli olarak başarıyı istememize rağmen, içten içe başarısız olmayı tercih etmemize neden olabilir.
Peki bu sabotajcıları nasıl yenebiliriz?
- Farkındalık: Öncelikle bu iç sesleri tanımak ve fark etmek önemlidir. Hangi durumlarda bu düşünceler zihnimizde canlanıyor?
- Düşünce Yeniden Yapılandırma: Olumsuz düşünceleri daha gerçekçi ve olumlu düşüncelerle değiştirmek. Örneğin, "Hep böyle olacağım" yerine, "Değişim mümkündür ve ben bunu başarabilirim" gibi düşünceler kullanabiliriz.
- Küçük Adımlar: Büyük hedefler yerine küçük, ulaşılır hedefler belirlemek motivasyonu artırır.
- Destek Almak: Bir terapist, koç veya destek grubundan yardım almak, bu süreçte faydalı olabilir.
- Kendine Şefkat: Kendimizi eleştirmek yerine, hatalarımızı kabullenerek ve kendimize destek olarak ilerlemeliyiz.
- Mindfulness ve Meditasyon: Bu uygulamalar, zihni sakinleştirmeye ve farkındalığı artırmaya yardımcı olur.
Unutmayın, değişim bir süreçtir ve sabır gerektirir. Bu iç seslere karşı mücadele etmek kolay olmayabilir, ancak farkındalık ve doğru stratejilerle bu engelleri aşabilirsiniz.