Suriye’deki iktidar değişimi ile gündeme gelen Şam Emeviye Camisi’ne Namaz kılmaya gidenlerle dikkat çeken Emeviye Camisi, HŞT liderinin Cuma Namazından sonra da, cami adeta ziyaretçi akınına uğramaya başladı..
Durum böyle olunca Şam Emeviye Camisini araştırmaya başladım. Diyarbakır Ulu Camisiyle aynı kaderde olduğunu gördüm.
Nasıl mı?
Anlatayım; Şam Emeviye Camisi İslamiyet’in fethiyle Kiliseden m.s. 634 te camiye çevrilmiş ve dünyanın en eski camisi unvanını almıştır. Diyarbakır Ulu Camisi de m.s. 639 yılında İslamiyet’in fethiyle camiye çevrilmiş ve Anadolu’nun en eski camisi unvanına sahiptir. Kiliseden camiye çevrilmesi ile İkisinin arasında 5 yıl gibi bir fark vardır.
İkisi de Harem-i Şerif’ tir.
Diyarbakır Ulu Camii de Harem-i Şerif? Şam Emeviye Camisi de Harem-i Şerif.. Yapı tipleri de birbirleriyle benzerlik gösteriyor.
Erken İslam döneminin ünlü Şam Emeviye Camisinin (benzerliklerinden dolayı) Anadolu'ya yansıması olarak yorumlanan Diyarbakır Ulu Cami, İslam aleminin 5. Harem-i Şerifi olarak kabul edilmektedir.
Ulu Cami İslam aleminde neden 5. Harem-i Şerif olarak kabul edilir.? Diğer harem-i Şerif camiler hangileridir. Bakalım;
1-Kâbe,
2-Mescid-i Nebevi,
3-Mescid-i Aksa,
4-Şam Emeviye,
5-Ulu Cami İslam aleminde 5 Harem-i Şerif’ten biridir. Yani kutsal bir mabet olarak bilinir.
Şam Emeviye Camisi ile Diyarbakır Ulu Camisinin tarihini incelediğimizde büyük benzersizliklerinin olduğunu, Camiye dönüştürülme tarihlerinin de bir birine yakın olduğunu görüyoruz.
M.S.634 yılında camiye çevrilen ünlü Şam Emeviye Cami’sinin Anadolu’ya yansıması olarak yorumlanan Diyarbakır’ın Ulu Camisi de m.s. 639 ta İslam Orduları tarafından fetih edildikten sonra kentin en büyük kilisesi ve Mar Toma kilisesi olarak bilinen bir kilise bulunuyordu. Ulu Cami bu kilisenin üzerinde geliştiğini tarihinden biliyoruz..
İlk İslam kaynakları, Emeviler zamanında bölgede İslamiyet'in yayılmasıyla birlikte Şam Emeviye Camisine benzetilerek kurulan bir camiden bahsetmektedir.
1046 yılında Diyarbakır’a gelen Nasır Hüsrev kentteki yapıları anlatırken Ulu Cami'den de söz etmektedir.. Nasır Hüsrev, caminin çok destekli sütun sistemine sahip olduğuna ve yapının yakınında bulunan bir kilisenin süslemeli sütunlarına işaret etmektedir.
1085 yılında kenti ele geçiren Selçuklu Sultanı Melikşah'ın emriyle Vali Amidüddevle 1090 yılında camiyi esaslı bir biçimde onarmıştır.
Bu onarıma ilişkin kitabede şunlar yazılıdır:" Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla; Allah'tan başka Tanrı yoktur", Muhammed onun elçisidir. Bunun yapılmasını Büyük Sultan, Büyük Şahların Şahı, ümmetin ve emirlerin başı, Arap ve acemlerin efendisi, dünya ve dinin yücelticisi, Devletin Kudreti, Fetih babası, Alparslan oğlu Melikşah - Allah saltanatını devamlı kılsın emretti.
Dinin şerefi, Devletin direği, Vezirlerin tacı, Cehir oğlu Mansur Muhammed valiliği zamanında Allah günlerini uzatsın; Kadıların şerefi, Büyük kadı Abdülvahid oğlu Abu Nasır Muhammed eliyle ve Kudüs'lü Muıammed oğlu Ahmed'in vekaletiyle 484 (1091) senesinde Yapıldı."
Yapı sonraki dönemlerde de Selçuklu, Artuklu, Osmanlı, Akkoyunlu zamanında da onarım görmüş ve ilaveler yapılmıştır.
Şam Emevi Camisi
Şam Ulu Cami olarak da bilinen Emeviye Camii, Suriye'nin başkenti Şam'ın eski şehir kısmında yer alır ve dünyanın en büyük ve en eski camilerinden birdir.
634 yılında, Şam'ın Araplar tarafından alınmasından sonra, Roma İmparatoru I. Konstantin zamanından beri Vaftizci Yahya' ya adanmış Hristiyan bazilika, Ebu Ubeyde bin Cerrah'ın gözetimi altında 635 yılında yapıya eklemelerle camiye çevrilmiştir.
Yetmiş yıl boyunca aynı yapı hem kilise hem de cami olarak iki dinin ibadethanesi olmuş; Müslüman nüfusun zaman içinde artması sonucu tamamı camiye çevrilmiştir.
Cami, bugün hala korunan Vaftizci Yahya kafası gibi kutsal emanetleri muhafaza eder. Ayrıca cami içerisinde Şiilik için önemli nirengi noktaları vardır. Bunlar arasında I. Ezid tarafından gösterilmek üzere saklanılan Muhammed'in torunu Hüseyin'in kafası yer almaktadır. Caminin kuzey duvarına eklenmiş küçük bir bahçede Selahaddin Eyyubi'nin türbesi bulunmaktadır.
Yapımından sonra kurulan tüm İslam devletlerinde cami mimarisine model olmuş ilk yapıdır. Cami mimarisine birçok yenilik katmış, hatta çok sonra Anadolu camilerini plan yönünden etkilemiştir.
Kaynakça
Akak, M.: 1969: "Diyarbakır Ulucami Mimari Manzumesi", Vakıflar Dergisi, S.8, Ankara, s. 113-139.
Akurgal, Ekrem: 1980, The Art and Architecture of T urkey. New York: Riuoli. Aslanapa, Oktay: 1971. T urkish Art and Architecture. New York: Praeger.
Gabriel, A., 1940: Voyages Archeologiques dans la Turquie Orientale, Paris 1940, s .. 184-194.