Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su'nun yaş haddinden emekliye ayrılacağını duyduğumda, geçmişte Diyarbakır'da görev yapmış valileri hatırladım.

Kadim kentte görev yaparak vatandaşların gönlünde taht kuran ve yaptıklarıyla iz bırakan birçok vali oldu.

Bunlardan hatırladığım birkaçını sizlerle paylaşmak isterim.

1980'li yıllarda Diyarbakır Valisi olarak görev yapan İhsan Dede, vardı. Makamında oturmayı pek sevmezdi. Vatandaşla, devletin bağını güçlendirmek amacıyla çalışmalar yürütürdü.

Vatandaşların sorunlarını, taleplerini dinler ve çözümünü sağlardı. Vatandaşların sorunlarını birebir muhatabına anlatması amacıyla ''Halk Günleri'' düzenledi.

Bu toplantılarda vatandaşlar, kamu kurumu müdürlerine sorunlarını birebir anlatırdı. Valinin de katıldığı bu toplantılarda, kamu kurumu müdürleri, sorunları dinleyip not eder ve hemen çözüm yoluna giderdi.

Halk Günleri bir süre sonra ilçelerde de yapılmaya başlandı. Vali Dede, kurum müdürlerini yanına alarak ilçelere gider oralarda bu toplantıları yapardı.

Bu toplantılar, oldukça etki yaratmış ve halkın beğenisini kazanmıştı.

Vali İhsan Dede, gece çalışan kurumlara ani baskınlar düzenlemekle de bilinirdi.

Önceden haber vermeden aniden gerçekleştirilen bu denetimler,  kurum çalışanlarının ''her an denetim olur'' düşüncesiyle çalışmalarını sağlardı.

Dede, 1980'li yılların ortalarında şehir dışına taşınmamakta ısrar eden pavyonları da gece denetlemekle gündeme gelmişti.

Vali Doğan Hatipoğlu da sık sık insanlarla bir araya gelir, sorunlarını dinler ve normal bir vatandaş gibi eşiyle pazara gidip alışveriş yapar, esnafla sohbet ederdi. Talepleri dinler, çözümler üretirdi.

Hevsel bahçeleri, kanalizasyonlardan gelen ve ''haram su'' denilen suyla sulanırdı. Bahçelerin temiz suyla sulanması projesini (o dönemlerde önemli bir projeydi) hayata geçiren Vali Muzaffer Ecemiş, konutunun Bölge Valiliğine verilmesi nedeniyle misafirhanede kalan Hamdi Ardalı'nın yanı sıra Cengiz Bulut, Cemil Serhadlı, makamını ziyaret edenlere yapılan ikramları özel idare bütçesi yerine kendi cebinden karşılayan Ahmet Elbeyli, hatırladığım valiler arasında.

Hepsi fırsat buldukça vatandaşların arasına katılır, sohbet eder, sorunlarını dinlerdi. Halkla iç içe, halktan biri gibiydiler. Halkın yararına olan hemen hemen tüm etkinliklerde valileri görmek mümkündü.

Diyarbakır Valiliği yapmak bir ayrıcalıktı. Geçmiş yıllarda Diyarbakır'da görev yaptıktan sonra ayrılan valilerin çoğu bakanlık, Ankara, İstanbul Valilikleri gibi benzeri üst görevlerde bulunurdu.

Valilik görevi, yalnızca idari bir makam değil, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir liderlik pozisyonudur. 

Halkın güvenini kazanmak, adaletli ve tarafsız olabilmek, eşitlik ilkesiyle hareket edebilmek, devlet adamlığının temel vasıflarındandır. Diyarbakır gibi zaman zaman toplumsal gerilimlerin yaşandığı bir şehirde bu daha da önem kazanmaktadır.

Bir valinin başarısı, sadece aldığı idari kararlarla değil, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede durarak, tarafsız bir yönetim sergilemesiyle de ölçülür.

Başarının göstergesi, halkın gönlünü, güvenini ve sevgisini kazanmaktır.